20. Hukuk Dairesi 2011/16798 E. , 2012/4942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... köyü 5518 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yörede 2000 yılında ilk kez yapılan ve 21.07.2000 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1954 tarihli hava fotoğraflarında orman olarak görüldüğü gerekçesiyle tamamının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmişse de; delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescile ilişkindir. HMK"nun 26. maddesi gereğince (eski HYUY"nın 72.md) “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.” hükmü gereğince ve dava dilekçesindeki talep, kesinleşen tahdit içindeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ve tescile ilişkin olduğundan ve dava edilen kısmın dava dilekçesine ekli krokide de gösterilerek, kısmen tapu iptal ve tescil istenildiğinden, mahkemece yapılacak iş kesinleşmiş tahdit içinde kalan kısmın, talep sonucunu aşmayacak şekilde tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile tesciline karar vermekten ibarettir.
Bu nedenle; yapılan keşif sonucu orman ve fen bilirkişilerce düzenlenen krokilerde davalı taşınmazın (A2) ile gösterilen 242,17 m2"lik kısmının kesinleşen tahdit içinde kaldığı anlaşıldığından, bu kısma yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.