Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4016 Esas 2022/5104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4016
Karar No: 2022/5104
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4016 Esas 2022/5104 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan bir tazminat davasında, davacı üyenin suçsuz bulunması sonucu hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları, yapılan istinaf sonucunda düzeltilerek esastan reddedildi. Yargıtay Ceza Dairesi, manevi tazminat miktarının fazla olduğunu ve belirlenen ölçütlere uymadığını belirterek kararın bozulmasına ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'ne iletilmesine karar verdi. Kararın dayanağı ise 5271 sayılı CMK'nın 302/2. ve 304/2. maddeleri oldu.
12. Ceza Dairesi         2021/4016 E.  ,  2022/5104 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 05.10.2017 tarihli, 2017/2809 Esas - 2017/2936 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Davalı vekilinin, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin 28.11.2017 tarihinde tebliği üzerine 06.12.2017 havale tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek katılma yoluyla temyiz isteminde bulunduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki davalı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
    Tazminat talebinin dayanağı olan İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas – 2016/37 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 06.07.2012 - 08.07.2012 tarihleri arasında 2 gün gözaltında kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 401.000,00 TL maddi, 1.000.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 7.950,00 TL maddi tazminatın 27.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tazminat davasına esas dosyada davacı vekiline ödenen 7.950 TL'nin maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği ve hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddi ile manevi tazminat miktarının 3.000,00 TL’ye düşürülmesi suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurgulandığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 05.10.2017 tarihli, 2017/2809 Esas, 2017/2936 sayılı “düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” dair hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK’nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 27.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara