Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/1961 Esas 2011/3098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1961
Karar No: 2011/3098
Karar Tarihi: 04.04.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/1961 Esas 2011/3098 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına, kurumca yapılan işlemin iptaline ve maaşından yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istedi. Mahkeme, davacının isteğini kabul etti ancak davalı kurum vekili temyiz isteğinde bulundu. Yapılan araştırmalar sonucunda, davacının iş yerine ait çeşitli aylara prim borçları nedeniyle takip yapıldığı ve haciz işlemi uygulandığı belirlendi. Ancak ödeme emrinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilerek takibin kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından, haciz işleminin usulüne uygun olup olmadığı anlaşılamadı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 9.3.1988 tarihli kararına göre, yeni çıkan yasaların geriye dönük olarak değil, sadece ileriye dönük olarak uygulanması gerektiği belirtildi. Ancak, kamu düzeniyle ilgili olan yasaların bu kuralın istisnasını oluşturduğu vurgulandı. Bu nedenle, davacının yaşlılık aylığına konulan haciz işleminin usulüne uygun olup olmadığının tespit edilmesi için takip dosyasının getirtilmesi ve takibin kesinleşip kesinleşmediğinin belirlenmesi gerektiği kararlaştırıldı. Kanun maddeleri: 506 Sayılı Yasa'nın 121. maddesi, 5198 Sayılı Yasa'nın 17. maddesi, 5510 Sayılı Yasa'nın 88. ve 93. maddeleri.
(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2011/1961 E.  ,  2011/3098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı,maaşı üzerine yapılan haczin kaldırılmasına,Kurumca yapılan işlemin iptaline ve maaşından yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Davacı, Kurum tarafından yapılan icra takibi sonucu 506 sayılı Yasaya göre bağlanan yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de varılan bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelere göre davacının, 79939 sicil nolu iş yerine ait çeşitli aylara prim borçları nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca 2005/17021 Esas sayılı dosya üzerinden takip yapıldığı ve 185.093,00 TL prim borcu nedeni ile 09.01.2009 tarihinde davacının yaşlılık aylığının 1/4"ü ne haciz konulduğu, 2009 yılı Şubat ayı aylığından kesinti yapılmaya başlandığı, 2005/17021 Esas sayılı takip dosyasının getirtilmediği anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 121. maddesinin 1. fıkrası hükmü " bu kanun gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemez" şeklinde iken 6.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Yasanın 17. maddesi ile " nafaka borçları " ibaresinden sonra gelmek üzere " ... ve bu kanunun 80. maddesine göre takip ve tahsili gereken alacaklar "ibaresi eklenerek yapılan değişiklikle prim borçlarından dolayı da yaşlılık aylığına haciz konulacağı öngörülmüştür. Ayrıca 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 93. maddesi de benzer şekilde nafaka borçları ve 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar diyerek prim borçlarından dolayı yaşlılık aylığına hacız konulacağını kabul etmiştir. Kural olarak her olay meydana geldiği tarihte yürürlükte olan hükümlere tabidir. Ancak kamu düzeniyle ilgili olan veya metninde geriye yürütüleceği belirtilen yasalar bunun istisnasını oluştururlar . " 22.5.1964 gün E:2006/26 K: 9 sayılı İçtihadı Birleştirme ön kurul kararı " Bu tür yeni yasaların yürürlüğe girmeleri ile görülmekte olan tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerekir. bu gibi durumlarda kanunların geriye yürütülmesi değil zaman içerisinde ani etkisi söz konusu olmaktadır. Nitekim 7.12.1964 gün ve 1964/6 E. 1964/5 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 9.3.1988 gün ve 1987 /2 860-1988/232 sayılı kararında da bu görüşlere yer verilmiştir.Kurumun prim alacakları amme alacağı niteliğinde olup prim alacakları yönünden yapılan yasal düzenlemelerin kamu düzeniyle ilgili olduğu açıktır. Hal böyle olunca 506 sayılı Kanunun 121. maddesinde 5198 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ve 5510 sayılı Yasanın 93 maddesinin görülmekte olan davalarda ve giderek dava konusu uyuşmazlıkta da uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.
    Somut olayda; davacının yaşlılık aylığına haciz konulmasına dayanak oluşturan Kurum alacağının 506 sayılı Yasanın 80 maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 88 maddesinde düzenlenen ve davacının ortağı olduğu 79939 sicil nolu iş yerinin Kuruma olan prim borçları olması nedeni ile yaşlılık aylığına haciz konulabilecek alacaklardandır. Ancak dosya içeriğinden ödeme emrinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilerek takibin kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamadığından haciz işleminin usulüne uygun olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
    Yapılacak iş; hacze dayanak oluşturan 22005/17021 sayılı takip dosyası getirtilerek takibin kesinleşip kesinleşmediğini tespit etmek, takibin davacı için kesinleştiğinin anlaşılması halinde 506 sayılı Yasanın 121. ve 5510 sayılı Yasanın 93. maddesine göre yapılan haciz işlemi nedeni ile Kurum işlemi doğru olduğundan davanın reddine karar vermektir.
    Mahkemece yukarıda yazılı maddi ve hukuksal olgular gözönünde tutulmadan eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara