Esas No: 2021/3053
Karar No: 2022/5080
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3053 Esas 2022/5080 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/3053 E. , 2022/5080 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 12/06/2017 tarihli, 2017/1998 esas, 2017/1990 karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A- Davalı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 41.530 TL olduğu ve suç örgütüne üye olmak suçundan 27.03.2009- 13.04.2010 tarihleri arasında 382 gün gözaltında ve tutuklu kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 13.364,21 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve hükmedilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince; REDDİNE;
B- Davacı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Tazminat talebinin dayanağı olan Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/95 Esas – 2014/223 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç örgütüne üye olmak suçundan 27.03.2009- 13.04.2010 tarihleri arasında 382 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.06.2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 13.250 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 6.364,21 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklulukta kalınan süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunduğu,
Usul ve yasaya aykırılık oluşturan bu durum itibariyle istinafta bulunan davalının talebinin bu itibarla yerinde olduğu anlaşılmakla,
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası, 5271 sayılı CMK'nın 141 vd devamı maddelerinde düzenlenmiş olsa da, özü itibariyle tazminat hukuku genel prensiplerine tabi ve CMK'da düzenlenen hükümler dışında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanmasını gerektiren bir dava çeşidi olmakla, ilk derece mahkemesi kararındaki hukuka aykırılık 5271 sayılı CMK'nın 303 ve 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddeleri gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, istinafa konu kararın;
Hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde manevi tazminat miktarı olarak yazılı "25.00,00 TL" ibaresinin çıkartılması ve yerine "7.000,00 TL" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Bölge Adliye Mahkemesi Dairesinin kararının hüküm kısmında "Hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde manevi tazminat miktarı olarak yazılı "25.00,00 TL " ibaresinin çıkartılması ve yerine " 7.000,00 TL " ibaresinin yazılması sureti ile,
Tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dairemize verilecek dilekçe veya tutanağa geçirilmek üzere zabıt kâtibine beyanda bulunmak veyahut da bir başka İlk Derece Ceza Mahkemesi veya Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi aracılığıyla dilekçe gönderilmek suretiyle, Yargıtay ilgili Ceza Dairesi tarafından incelenmek üzere temyiz yolu açık olmak üzere 12/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." şeklinde yazıldığı, bu ibarelerin hukuken geçerli bir hüküm olarak kabul edilemeyeceği, hükümde açıkça; "Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" hükmünün yazılmasının gerekirken, mahkemece açıkça ne karar verildiğinin yazılmamış olması nedeniyle hukuken geçerli bir hüküm bulunmaması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 12/06/2017 tarihli, 2017/1998 esas, 2017/1990 karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca,sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na GÖNDERİLMESİNE; 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.