Esas No: 2021/3075
Karar No: 2022/5085
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3075 Esas 2022/5085 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/3075 E. , 2022/5085 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 15/06/2017 tarihli, 2017/1915 esas, 2017/2047 karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A- Davalı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 41.530 TL olduğu ve fuhuşa teşvik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek ve insan ticareti yapmak suçlarından 27.11.2012- 22.05.2013 ve 06.06.2013 – 19.02.2014 tarihleri arasında sırasıyla 176 gün ve 258 gün tutuklu kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 21.007,12 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
6100 sayılı HMK’nın 24.11.2016 tarih ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik 362. maddesinin 1/a bendinde yer alan temyiz sınırı ve hükmedilen tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle, davalı vekilinin temyiz istemin CMK'nın 298. maddesi gereğince; REDDİNE;
B- Davacı vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Tazminat talebinin dayanağı olan Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/178 Esas – 2016/227Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının fuhuşa teşvik, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek ve insan ticareti yapmak suçlarından 27.11.2012 - 22.05.2013 ve 06.06.2013 – 19.02.2014 tarihleri arasında sırasıyla 176 gün ve 258 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 20.07.2016 tarihinde kesinleştiği, gözaltı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 30.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 10.507,12 TL maddi, 10.500 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunda bulunan davacı vekilinin ve hazine vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, CMK'nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Davacının hangi suçtan tutuklu kaldığının tespiti amacıyla davacı hakkında düzenlenen yakalama, olay, gözaltı ve sevk – serbest bırakma, tutuklama müzekkereleri, sorgu zaptının Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde aslının veya onaylı örneğinin dosya arasına alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi,
2-Tazminat davasının dayanağı olan davacı ile ilgili olarak tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin belirlenmesi suretiyle davacının yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmolunacak tazminatlara tutuklama tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulması karşısında, davacı hakkında iki farklı dönemde koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir koruma tedbiri dönemi için ayrı ayrı tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmemesi,
4-Gerekçeli karar başlığında "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" olan dava konusunun; "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat" olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 15/06/2017 tarihli, 2017/1915 esas, 2017/2047 karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 27.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.