Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2260 Esas 2011/3068 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2260
Karar No: 2011/3068
Karar Tarihi: 4.4.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2260 Esas 2011/3068 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2010/2260 E.  ,  2011/3068 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi



    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.10.1999-4.5.2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitiyle karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ile davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacının temyizine gelince;Dava, davacının davalı işyerinde 1.10.1999-4.5.2005 tarihileri arasında geçen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 1.1.2005-4.5.2005 tarihleri arasında çalıştığının tesbitine karar verilmiştir
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalının tuhafiyecilik nedeniyle 13.11.1996 tarihinden beri vergi kaydı ile , işyerini 20.12.1996 tarihinde açtığına ilişkin “işyeri açma ruhsatının” bulunduğu ve işyerinin 27.6.2005 tarihinde adresini değiştirdiği, davacı tarafından mahkemeye sunulan ve işyerinde tutulduğu davalı beyanı ile doğrulanan 1.1.2005- 28.4.2005 tarihleri arası satışları kalem kalem gösteren ajanda da davacının hergün kendisi tarafından yazılan kısımların bulunduğunu bildirdiği, 18.3.2005 tarihli yeni işyeri adresinde maliye yoklama memurunca tutulan tutanakta işyerinin 15.3.2005 tarihli şube tescili olduğu, davacının "..." ismi ile işyeri çalışanı olarak adının ve tutanakta imzasının bulunduğu, davalının 6.5.2005 tarihli vergi dairesine yazdığı dilekçesinde işyerinde işlerin davacı "... tarafından değil "..." tarafından yürütüleceğini bildirdiği, anlaşılmaktadır
    Somut olayda davalının işyerinin çocuk giyisisi ve iç çamaşırı satan tuhafiye işyeri olduğu, davalı tanıklarının genelde davacıyı davalı işyerinde gördükleri çalışan olmadığını beyan ettikleri, bunun yanında bazı davalı tanıkların ise davacının davalıya yardım ettiğini işyerini bazen açıp kapattığını gördüklerini ifade ettikleri, zabıtaca tesbit edilen komşu işyeri çalışanı olan tanıkların davacıyı davalı işyerinde gördüklerini çalışan olup olmadıklarını bilmediklerini beyan edenler olduğu gibi davacıdan bizzat alışveriş yaptığını söyleyenlerin de bulunduğunu, davacının işyeri müşterisi ve sağlık ocağında hemşire olan tanıklarının ise davacının 1999 dan beri davalı işyerinde çalıştığını kendisinden alışveriş yaptıklarını ve sürekli çalışırken gördüklerini beyan ettikleri görülmüştür. Mahkemece davacının sunduğu ajandadaki kayıtların kapsadığı süredeki çalışma olgusunun işyerinde eylemli olarak gerçekleştiği kabul edilirken aynı şekildeki çalışmanın daha önceden beri neden devam etmediği tam olarak açıklanamamıştır. Taraf ve kamu tanıklarının tümü davacının davalı işyerinde sürekli bulunduğunu doğrulamaktadır. Davacının davalı işyerinde sürekli bulunması sadece yakın arkadaş ilişkisi ile açıklanmayacağı gibi, işyerinin davacı tarafından da açılıp kapatılması, müşterilere satış yapması, işyerinde tutulduğu inkar edilmeyen ajanda kayıtları ve davalının vergi dairesine işyerindeki işlerin davacı tarafından değil... tarafından yürütüleceğinin davalı tarafından bildirmesi birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı işyerinde hizmet aktine dayalı olarak uyuşmazlık döneminde çalıştığı sonucuna ulaşılmaktadır .
    Bu durumda mahkemece davacının davalı işyerinde 1.10.1999-4.5.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi








    Hemen Ara