Esas No: 2010/2413
Karar No: 2011/3037
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2413 Esas 2011/3037 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı,1.1.1981-1.10.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 5763 sayılı Yasadan yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara,toplanan delillere,hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı 1.1.1981-1.10.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 5763 sayılı Yasa"dan yararlanması gerektiğinin tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istemin kabulüne karar vermiştir.
1.10.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24.maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken,20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24.maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş,22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24.madde değişikliğe uğrayarak,zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı,oda kaydı yada esnaf sicil kayıtlarından birinin bulunması yeterli görülmüştür.
Davacının 1.1.1981-31.12.1997 tarihleri arasındaki vergi kaydına göre,2654 sayılı Yasa ile değişik 1479 sayılı Yasa"nın 24.maddesi uyarınca vergi kaydı esas alınarak,Yasa"nın yürürlük tarihi olan 20.4.1982 tarihinden itibaren zorunlu 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalılığına karar verilmesi gerekirken 1.1.1981 tarihinden itibaren karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K"nun 438/7.maddesi gereğince hüküm bozulmaması düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün birinci fıkrası tümüyle silinerek yerine;"Davacının 20.4.1982-31.12.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve 5763 sayılı Yasa"dan yararlanması gerektiğinin tesbitine",rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 4.4.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava davacının 1.1.1981- 1.10.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olduğunun ve 5763 sayılı yapılandırma yasasından yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının çiftçilik faaliyetinden zirai gelir vergisi mükellefi olarak 1.1.1981- 31.10.1995 tarihleri arasında Akşehir, 1.11.1995- 31,12,1997 tarihleri arasında Konya-Tuzlukçu Vergi Dairesinde vergi kaydının bulunduğu, l.0.l998 - 5.8.2005 tarihleri arasında Saraçlar Odası kaydının olduğu, 2.11.1998 tarihli giriş bildirgesi üzerine davalı Kurumca oda kaydı esas alınarak 1.10.1998 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak tescil edildiği, pirim borçlarını 5510 sayılı Yasanın geçici 24.maddesi ile getirilen yapılandırma imkanından yararlanarak ödediği anlaşılmaktadır.
14.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Uyuşmazlık davacının çiftçilik nedeniyle zirai gelir vergisi mükellefi olduğu 1.1.1981- 31.10.1995 ve 1.11.1995- 31.12.1997 tarihleri arasındaki dönemde 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı sayılıp sayılamayacağı noktasındadır.
Uyuşmazlığın çözümü için "zirai kazanç" "serbest meslek kazancı" ve "ticari kazancı" kavramlarının tartışılması gerekir.
"93 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 2. maddesinde 1.Ticari kazançlar, 2.Zirai kazançlar, 3.Ücretler, 4.Serbest meslek kazançları, 6. Menkul Sermaye İratları, 7. Diğer kazanç ve iratların gelir getiren kazanç ve iratlar oldukları, 37. maddesinde her türlü ticari ve sınai faaliyetlerinden doğan kazancın "ticari kazanç" olduğu, 65. maddesinde sermayeden ziyade şahsi mesai, ilmi veya mesleki bilgi, veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan faaliyetlerin bir işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasının" serbest meslek kazancı" olduğu, 52. maddesinde ise zirai faaliyetten doğan kazancın zirai kazanç olduğu, zirai faaliyetin arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanmasını ifade ettiği, satışların dükkan veya mağaza açılarak yapılması halinde açılan yazıhanelerin gelir vergisine münhasır kalmak şartıyla dükkan ve mağaza sayılmayacağı bildirilmiştir.
Somut olayda davacı uyuşmazlık konusu dönemde çiftçilik yapmakta olup zirai gelir vergisi mükellefi olduğundan daha açık bir deyimle esnaflık faaliyeti bulunmadığından 1479 sayılı Yasaya tabi esnaf Bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edilmesi mümkün olmayıp davalı Kurum işlemi doğrudur.
Kararın bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan Sayın Çoğunluğun davacının zirai vergi mükellefi olduğu ve çiftçilik yaptığı 20.4.1982- 1.10.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı sayılması gerekeceğinden bahisle mahkeme kararının düzeltilmek suretiyle onanmasına ilişkin kararına katılmıyorum.