Esas No: 2010/337
Karar No: 2011/3033
Karar Tarihi: 04.04.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/337 Esas 2011/3033 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 5458 sayılı Yasa gereğince Kurum ile imzalanan 26.05.2006 tarihli talep ve taahhütnamenin iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, imza altına alınan 26.05.2006 tarihli talep ve taahhütnamenin geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olan davacının 5458 sayılı Yasa gereğince imzaladığı 26.05.2006 tarihli talep ve taahhütnamenin geçerli olduğunun tespiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının eksik ödediği taksit sayısı üçten fazla olduğu, eksik ödemeleri 5458 sayılı Yasanın 3/3. maddesinde belirtilen şekilde 31.12.2008 tarihine kadar ödemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının birikmiş prim borçlarını 5458 sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca yapılandırılmasını 26.05.2006 tarihli dilekçesi ile talep ve taahhüt ettiği, 25.843.00 TL borcun 60 takside bölündüğü, en son taksit tarihinin 31.05.2011 olduğu, aylık taksit tutarının 430.71 TL olarak belirlendiği, taksit başlangıç tarihinin 01.06.2006 olduğu 2007 yılı 8. aya ait 430.71 TL taksit ile cari aya ait 274.98 TL primi, 2008 yılı 3. aya ait 431.71 TL taksit ile cari aya ait 285.98 TL primi ödemediği, 2007 yılı 1. aya ait cari ay primi 264.42 TL olduğu halde 250.29 TL ödeme yaparak 14.13 TL, 2007 yılı 7. ay cari primi 274.98 TL olduğu halde 265.29 TL ödeme yaparak 9.69 TL, 2008 yılı 1. ay cari primi 285.98 TL olduğu halde 285.29 TL ödeme yaparak 0.69 TL., 2008 yılı 2. aya ait cari primi 285.98 TL olduğu halde 285.29 TL ödeme yaparak 0.69 TL eksik ödemede bulunduğu, davalı Kurumca eksik ödenen taksit sayısının üçten fazla olduğu gerekçesiyle Kurum bilgisayar kayıtlarına "yapılandırmanın iptal olunması" şeklinde kayıt düşülmesi üzerine davacı tarafından davalı Kuruma verilen 29.01.2009 tarihli dilekçe ile Bağ-Kur bilgisayar ekstresinde "borcunu bitirmedi, düzgün ödemedi, iptal olmalı" yazıldığını, durumunun incelenerek yeni borç durumunun bildirilmesini istediği, davalı Kurumca cevap verilmemesi üzerine davacı avukatı tarafından verilen 23.02.2009 tarihli dilekçe ile Kuruma başvurularak borçlanmanın iptal edilip edilmediğinin sorulup borç miktarının bildirilmesinin istendiği, davalı Kuruma 25.03.2009 tarihli yazı ile davacının borçlanmasının iptalini istediği, borç durumunun davacı tarafından öğrenildiği" şeklinde cevap verilmesi ve borç miktarının bildirilmemesi üzerine bu davanın 12.05.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
5458 sayılı Yasa"nın 2/1. maddesinde 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre, 31/3/2005 tarihine kadar tahakkuk ettiği halde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş olan prim ve sosyal güvenlik destek primi borçları; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay içerisinde Kuruma yazılı olarak başvurmak şartıyla, prim asıllarına ödeme süresinin bitiminden itibaren 31/12/1998 tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak; 1/1/1999 tarihinden 31/12/2004 tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) aylık değişim oranı; 1/1/2005 tarihinden yeniden yapılandırma başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan üretici fiyat endeksi (ÜFE) aylık değişim oranı uygulanmak suretiyle, bu madde ve 3 üncü madde hükümlerine göre yeniden yapılandırılacağı, ancak, bu suretle hesaplanan borcun yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre hesaplanan borç tutarından fazla olamayacağı, 3/3, 4. maddesinde ise başvurusu kabul edilip borçları yeniden yapılandırılanlar; borç türü bazında taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla veya taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı mahiyetteki carî ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla yerine getirmemeleri halinde, yeniden yapılandırma hakkını kaybederler ve ödedikleri tutarlar Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur’un ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup edileceği, taksit veya carî aya ilişkin ödeme yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmiş olması halinde, ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş sayılacağı,
Üçüncü fıkraya göre bir takvim yılında ödenmeyen ya da eksik ödenen taksit tutarlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar; ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son takside ait olması halinde ise, bu tutarın son taksidi izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısım ile birlikte, gecikilen her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait TL cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarının ödenmesi halinde bu Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanacakları, Üçüncü fıkraya göre taksitlendirme süresi içinde ödenmeyen ya da eksik ödenen aynı mahiyetteki carî ay prim ve diğer borçları ise, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur mevzuatına göre gecikme zammı hesaplanarak tahsil edileceği bildirilmiştir.
Öncelikle belirtilmelidir ki 5458 sayılı Yasanın 3. maddesinde sözü edilen "bir takvim yılı" sözcüğü ile her yılın 1-12. ayları arasındaki süre, ödeme yükümlülüğünün" bir takvim yılında üç defadan fazla yerine getirilmemesi" sözcükleri ile de "bir takvim yılında en az 4 defa" ödeme yükümlülüğünün ihlal edilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca yasal düzenlemede ödeme yükümlülüğünün ihlalinin belirlenmesinde taksit borcunu ödememe veya eksik ödeme ile cari ay prim borcunu ödememe veya eksik ödeme sayısı ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmuş olup aynı ayda taksit ve cari ay prim borcunun ödenmemiş olması ödeme yükümlülüğünün bir kez ihlali anlamına gelmektedir. Öte yandan bir ay taksit veya cari ay priminin ödenmemiş olması halinde bir sonraki ay ödenen taksit veya cari ay priminin BK."nun 84., 85., 86 maddeleri gereğince önceki ödenmemiş aya mahsuben ödendiğinin kabulü gerekir.
Somut olaya gelince davacı 2007 yılı 8. ay taksit ve cari ay primini ödememiş, 2007 yılı 1. ve 7. ay cari ay primlerini toplam 23.82 TL eksik ödemiş, 2008 yılı 3. ay taksiti ile 5 günlük cari ay primini ödememiş, 2008 yılı 1. ve 2. ay cari primini toplam 1.38 TL eksik ödemiş olup 2007 ve 2008 takvim yıllarında ödeme yükümlülüğünü 3 defadan fazla ihlal etmediği gibi eksik ödenen cari ay primleri de çok cüzi miktarlar olup bu miktarların ödenmemiş olmasının ödeme yükümlülüğünün bir kez ihlali anlamına geldiğinin kabulü de Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan iyi niyet kurallarına aykırılık oluşturacaktır. Davacının Bağ-Kur sigortalılığı vergi kaydının sona erdiği 05.03.2008 tarihi itibariyle son bulduğundan 2008 yılı 3. ayında da 5 günlük cari ay primi ödemesi gerektiğinden BK. 84., 85., 86. maddeleri uygulandığında 2008 yılı, Şubat ayı ile Mart ayındaki 5 günlük cari ay prim borcu, 2008 yılı Kasım ve Aralık ayına ilişkin taksit borcu bulunmaktadır. Ancak davacı 29.01.2009 tarihinde 1.305.00 TL ödemiş olup (2008 Kasım+2008 Aralık+2009 Ocak=1.293.132) taksit borçlarını taksitlendirme süresini aşmamak kaydı ile en geç izleyen takvim yılı içinde ödemiş, olup üçüncü fıkraya göre taksitlendirme süresi içinde ödenmeyen ya da eksik ödenen aynı mahiyetteki cari ay prim ve diğer borçlarının ise davalı Kurumca Bağ-Kur mevzuatına göre gecikme zammı ile hesaplanarak her zaman tahsil edilebilme olanağı bulunmaktadır. Davacının taksit borçlarını gecikme ile ödemesi nedeniyle gecikilen her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki ait TL cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına (1) puan eklenmek suretiyle bulanacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarının en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar ödenmemesinde ise davacının bir kusuru bulunmayıp davacı ve avukatı tarafından borç miktarı davalı Kurumdan yazılı olarak sorulduğu halde davalı Kurumca hesaplanıp bildirilmemiştir. Kaldı ki davacının taksitlendirme süresi 31.05.2011 tarihinde dolacak olup henüz bu süre dolmadan dava açılmıştır.
Yapılacak iş; davacının ödeme yükümlülüğünü bir takvim yılında üç defadan fazla ihlal etmediğinin ve taksitlendirmesinin iptal edilmesi için Kurumdan bir talepte bulunmadığı kabul edilerek, davalı Kurumdan davacının ödemesi gereken borç miktarı sorulup belirlenerek, bildirilen bu miktara davacının itirazı olması halinde eldeki davanın uzmanı hukukçu, mali müşavir ve hesap uzmanı bilirkişi heyetinden konuya ilişkin rapor alınarak davacının borçlu olduğu miktar belirlenerek ödemesi için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.