Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16555 Esas 2012/4877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16555
Karar No: 2012/4877
Karar Tarihi: 02.04.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16555 Esas 2012/4877 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar Orman Yönetimi ve Hazine, tescil davasının kabul edilerek davacının taşınmazın sahibi olduğunun tespit edilmesi sonucuna karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı gereği, taşınmazın bulunduğu yerin tam olarak belirlenmesi için arazi kadastrosu paftaları getirtilerek kenarlaştırma yapılması ve orijinal renkli memleket haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek, çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilen yeterli rapor alınması gerekmektedir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı konusunda hem eski tarihli belgeler hem de kesinleşmiş orman tahdit haritası uygulanarak araştırma yapılması gerekmektedir. Tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, ormandan yer kazanılamayacağı, önc
20. Hukuk Dairesi         2011/16555 E.  ,  2012/4877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.11.2008 tarih ve 2008/10813-14293  sayılı bozma kararında özetle: “Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.Hükme dayanak orman bilirkişi raporuna ekli memleket haritası üzerinde taşınmaz nokta halinde gösterilmiş, memleket haritası ile kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek, koordinat sistemine dayalı aplikasyon ve en yakın kadastro parselleri ile bağlantılı kroki düzenlenmediğinden denetleme olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca orman tahdit haritası uygulaması da yetersiz olup usulüne uygun yapılmamıştır. Dava konusu taşınmazın davacıya babasından kaldığı ve babasının 5 yıl önce öldüğü bildirildiği halde 3402 sayılı Yasanın 14. maddesindeki kısıtlamaların babası yönünden de  araştırması yapılmamıştır.
    Mahkemece öncelikle ... ve komşu ... köylerine ait orijinal arazi kadastrosu paftaları getirtilerek kenarlaştırma yapılmalı ve taşınmazların hangi köy sınırları içinde kaldığı tam olarak belirlenmeli ve orijinal paftalarda dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ne yazılarak tespit dışı bırakıldığı saptanmalıdır.
    Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1999 yılında kesinleştiğinden  ve dava tarihine kadar 20 yıllık taşınmaz edinme süresi dolmadığından taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı konusunda hem eski tarihli belgeler hem de kesinleşmiş orman tahdit haritası uygulanarak araştırma yapılması gerekir.
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde  görev yapmayan bu konuda uzman yüksek  orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde   ne   şekilde    nitelendirildiği    belirlenmeli;   3116,   4785   ve   5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005  gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu da kesinleşmiş olduğundan fen ve uzman orman bilirkişiler
    eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de  içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita ... ve ... köyündeki komşu ve yakın komşu parselleri de  içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, eski tarihli ve 1985-1990 yıllarına ilişkin 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları da incelenerek taşınmazın ne olarak göründüğü saptanmalı, ... köyü ve ... köyü orman tahdit tutanakları getirtilerek dava konusu taşınmazların bulunduğu yerin nasıl gösterildiği araştırılmalı, davacı tarafın dayandığı vergi kaydının batı sınırı orman okuduğu için vergi kaydının uygulandığı başka parseller olup olmadığı araştırılarak, varsa tutanakları getirtilmeli, miktar fazlası var ise tespit edilmeli, vergi kaydı miktar fazlası orman kadastrosunun kesinleştiği tarihe kadar orman sayıldığından ve orman kadastrosunun kesinleşme tarihinden itibaren 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresi geçmediğinden miktar fazlasının zilyetlikle kazanılamayacağı da göz önünde bulundurularak  tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde  bir karar verilmelidir. ” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüyle taşınmaz baraj suları altında kaldığından ve tescili mümkün olmadığından (A) ile gösterilen 2524,50 m2 taşınmazın davacı ..."a ait olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar Orman Yönetimi ile Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce yapılan ve 16.03.1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    ... köyünde genel arazi kadastrosu 1963 yılında yapılmış, ancak çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede ... köyü ile sınır ihtilafı bulunduğundan genel arazi kadastrosu yapılmamıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 02/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara