Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8264 Esas 2022/5063 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8264
Karar No: 2022/5063
Karar Tarihi: 27.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8264 Esas 2022/5063 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/8264 E.  ,  2022/5063 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : 1- Hakaret, 2- Şantaj, 3- Cinsel taciz, 4- Özel hayatın gizliliğini ihlal, 5- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
    Hükümler : 1- Hakaret suçundan TCK'nın 125/2-1, 43, 53/1-2-3, 58/6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2- Şantaj suçundan TCK’nın 107/1, 52/2, 53/1-2-3, 58/6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
    3- Cinsel taciz suçundan TCK’nın 105/1, 53/1-2-3, 58/6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
    4- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 134/2, 53/1-2-3, 58/6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
    5- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan TCK’nın 136/1, 53/1-2-3, 58/6-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Hakaret, şantaj, cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2/1-d madde, fıkra ve bendindeki; “Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı... ifade eder.” ve 20/2. madde ve fıkrasındaki; “Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir.” hükümleri gereğince katılan ..., Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz etme hakkı bulunması nedeniyle, katılan vekilinin temyiz isteminin reddini isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
    Dosya kapsamına göre; sanığın internette tanıştığı katılanın, kendisine gönderdiği çıplak resimlerini internette yayınlayacağından bahisle, 50000 TL para ve kendisiyle cinsel ilişkiye girmesini istemesi üzerine katılanın kabul etmemesi nedeniyle katılan adına açtığı sahte facebook hesabından katılanın kendisine gönderdiği çıplak resimleri ve katılanın cep telefonu numarasını yayınladığı, katılana birden fazla kez sinkaflı küfürler ve cinsel tatmine yönelik mesaj çekmesi şeklinde sübutu kabul edilen eylemlerinin hakaret, şantaj, cinsel taciz, özel hayatın gizliliğini ihlal ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarını oluşturduğuna ilişkin yerel mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinin "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmın ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir."şeklindeki hükmü karşısında, kendisini vekille temsil ettiren katılan ... lehine, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının (G) bendinde yer alan “Aile Çalışma ve Sosyal hizmetler bakanlığının davaya katılmasının doğrudan Anayasa ve kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne ilişkin bir kamu görevi olması nedeniyle Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 21/02/2019 tarih 2018/7458 esas 2019/7439 karar sayılı emsal kararı gereğince Bakanlık lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “ Kendisini vekille temsil ettiren katılan ... lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725 TL vekalet ücretinin, sanıktan alıarak katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 27.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara