(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2011/16250 E. , 2012/4812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tapu sicil müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Yasanın (5831 Sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında ... mahallesi 155 ada 13 parsel sayılı 2/B parselinin kadastro tutanağının beyanlar hanesine Hüseyin evladı Alişan Kırdı’nın zilyetliğinde olduğu şerhi verilmiştir. Davacı, soy isminin ... olduğu halde beyanlar hanesine ... olarak yazıldığını ve taşınmazın aslında 200 m² olduğunu belirterek dava açmış, yüzölçüme yönelik itirazından feragat etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki “... evladı ...’nın” soyadının Doğan olarak tashihi ile tutanağa tesciline, tutanağın bu şekilde düzeltilmesine, yüzölçüm yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı tapu sicil müdürlüğüne izafeten Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki soy isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Kural olarak: kadastro davaları lehine tespit edilen ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre açılan kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğundan, husumetin tapu sicil müdürlüğüne değil, taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Davacı tarafın davalı olarak asıl dava etmek istediğinin tapu sicil müdürlüğü olmayıp Hazine olduğu ve bu durumun temsilde yanılgı olduğu dikkate alınarak mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usulünce tespit maliki Hazine ile, beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan kişiye yönledirilmesi için davacıya olanak sağlanması ve davada taraf sıfatı bulunmayan tapu sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır (HGK:2010/7-70-86 sayılı kararı).
Kabule göre de; kadastro hakimi düzenli sicil oluşturmak zorunda olduğundan dava konusu taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tapu sicil müdürlüğü adına Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 29/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.