Esas No: 2021/4056
Karar No: 2022/5137
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4056 Esas 2022/5137 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4056 E. , 2022/5137 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın reddine dair İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/115 E-2017/117 K sayılı hükmüne karşı istinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 27.09.2017 tarihli, 2017/2796 Esas, 2017/2884 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/220 Esas – 2012/98 Karar (kapatılması nedeniyle devrolunan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/1 E-2012/605 K) sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu madde ihraç etme suçundan 05.07.2000 – 05.08.2004 tarihleri arasında 1492 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine hükmedildiği ancak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2014/912 Esas-2014/3874 Karar sayılı ilamıyla zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına karar verildiği, kararın 15.05.2014 tarihinde kesinleştiği, davanın gözaltına alınma ve tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanununa tabi olduğu;
Davacının 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihi olan 05.07.2000 itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, tazminata esas ceza davasındaki beraat hükmünün kesinleşmesinin ardından CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılması nedeniyle dava açma süresinin geçtiği gerekçesi ile davanın reddedilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda davacı (sanık) hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, davanın haksız işlem tarihinde yürürlükte olan 466 sayılı Kanunun 1. maddesinde tazminat davası açmak için aranan şartların gerçekleşmemesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK hükümlerine göre değerlendirme yapılarak süre yönünden davanın reddine karar verilmesi, gerekçesi itibariyle yanlış, sonucu itibariyle doğru kabul edilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin davanın kabul edilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 27.09.2017 tarihli, 2017/2796 Esas, 2017/2884 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karara karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 28/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.