Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3821 Esas 2012/4805 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3821
Karar No: 2012/4805

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3821 Esas 2012/4805 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, davacının köyde bulunan taşınmazların orman olduğunu iddia ederek tapularının iptali ve Hazine adına tescili için açtığı davada, mahkemece kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu gerekçesiyle davayı kabul etmiş ve tapuların iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar vermiştir. Ancak, dosyanın yapılan incelenmesinde, bu taşınmazların kesinleşen orman kadastrosu dışında kaldığı ve daha önce açılan davada mahkemece kesinleşen bir kararın olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkemece davaların tarafları, konusu ve dayanılan vakıaların aynı olması gerektiği hükümleri doğrultusunda, kesinleşen kararın bağlayıcılığı nedeniyle davayı reddetmek gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda, H.Y.U.Y. (6100 sayılı Yasanın 303. maddesi) ile düzenlenen kesin hüküm koşullarının gerçekleştiği belirtilerek, davada kesinleşen kararın mahkemeleri, tarafları ve tüm kurumları bağladığı vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri:
- H.Y.U.Y. (6100 sayılı Yasanın 303. maddesi) - Kesin hüküm koşulları.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/3821 E.  ,  2012/4805 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalılar Mehmet Şanlı mirasçıları ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    Davacı ... Yönetimi dava dilekçesiyle; ... köyü 136 ada 1, 3, 4 ve 5 nolu taşınmazların kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek tapularının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini ve davalıların el atmalarının önlenmesini istemiştir. Mahkemece; çekişmeli yerlerin kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldıkları, eski tarihli memleket haritasında ormanlık alanda görüldükleri ve eylemli orman oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin tapularının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine, davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ..., davalılar Mehmet Şanlı mirasçıları ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan ve fiilen orman olan taşınmazların tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Bölgede, 19.03.1983’de ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu taşınmazların geldisi olan ... köyü 2550 sayılı parsel, Ekim 1956 tarihli 43 nolu tapu kaydı uygulanarak, 22810 m² yüzölçümüyle, kargir ev ve tarla niteliğiyle 1956 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında gerçek kişiler adına tespit edilmiş, 1997 yılında yapılan imar uygulaması sonucu çekişmeli 136 ada 1, 3, 4 ve 5 nolu parsellere ifraz görmüştür. Dosyanın yapılan incelenmesinde; Çamlıyayla Tapulama Mahkemesinin 1975/2- 1981/ 346 sayılı dosyasında davacılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından, çekişmeli 2550 sayılı parselle birlikte dava dışı başka parseller hakkında taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla gerçek kişilere karşı kadastro tespitine itiraz davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu mahkemece Hazinenin ve Orman Yönetiminin 2550 nolu taşınmaza yönelik davalarının reddedilerek çekişmeli 2550 parselin gerçek kişiler adına tesciline karar verildiği, bu kararın Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmediği, Hazinenin temyizi üzerine verilen kararın tapu kaydı uygulamasının yetersiz olması nedeniyle bozulduğu,mahkemece bozmaya uyularak yeniden 2550 parsele yönelik Hazinenin davasının reddine karar verildiği, bu kez Orman Yönetimi ve Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 20.03.1986 günlü kararıyla;” Orman Yönetimi yönünden önceki kararın temyiz edilmemesi nedeniyle hükmün kesinleştiği, aleyhine bir durum da yaratılmadığından hükmü temyiz etmede yararı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verildiği, Hazinenin de 2550 parsele yönelik temyiz istemlerinin reddedilerek
    hükmün 12.02.1987’de kesinleştiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldıkları, üzerlerinde orman ağaçları bulunduğu, orman sayılan yerlerden oldukları iddiasıyla temyize konu davayı açmıştır. Kesin hüküm H.Y.U.Y."nın 237.(6100 sayılı Yasanın 303. maddesi) maddesinde düzenlenmiştir. Kesin hükmün varlığından söz edilebilmesi için davanın taraflarının, konusunun (müddeabihinin) ve dava sebeplerinin yani davada dayanılan vakıaların aynı olması gerekir. Kesin hüküm, mahkemeleri davanın taraflarını, cüzî ve külli haleflerini (akdî ve ırsî ardıllarını), tüm kurum ve kuruluşları bağlar. Somut uyuşmazlıkta H.Y.U.Y."nın 237. maddesinde (6100 sayılı Yasanın 303. maddesi) düzenlenen kesin hükmün koşulları gerçekleşmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece davanın kesin hüküm yönünden reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ..., davalılar Mehmet Şanlı mirasçıları ve davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 29.03.2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara