20. Hukuk Dairesi 2012/3497 E. , 2012/4789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2008/7544 - 10966 sayılı 15.09.2008 günlü bozma kararında özetle: “Mahkemece, bozmaya uyulmasına karşın bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkeme hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli taşınmazın dayanağı tapu kaydın ilk oluşumundan itibaren ve taşınmaza komşu olan parsellerin varsa dayanağı olan tapu yada vergi kayıtlarının ilgili yerlerden getirtilmesi, bundan sonra yapılacak keşifte taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığının uzman bilirkişilerce resmi belgelere dayalı olarak usulünce araştırılması, taşınmazın bu araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, revizyon tapu kaydının miktar fazlası yönünden gerekli zilyetlik araştırmasının 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi doğrultusunda yapılması, çevre parsellere uygulanan tapu kayıtlarının dahi yerel bilirkişi aracılığı ile fen bilirkişiye uygulattırılması gerekeceğine değinildiği halde bozmaya uyulmasına rağmen, çekişmeli taşınmazın dayanağı olan Mayıs 1932 tarih 6 numaralı tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm değişiklikleriyle birlikte getirtilerek dosyaya konulmamış ve çevre parsel kayıtlarıyla taşınmaz yönü denetlenmemiştir. Çekişmeli taşınmaza kadastroca uygulanan tapu kaydının kuzeyi ... Deresi ve güneyi dere okumaktadır ve miktarı 6 dönümdür. Parselin kadastro tespiti ise; 14554.24 m2 olup, 9040.24 m2 kayıt miktar fazlası bulunmaktadır. Taşınmazın resmi belgelere göre yapılan araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu ve ziraat uzmanı bilirkişice tarım arazisi olduğu saptanarak yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da uzman orman bilirkişi raporunun eki olan memleket haritasında taşınmazın kuzey doğusundan gelen Çatak Deresi parselin kısmen içinden geçmektedir. Kadastro paftasında ise durum farklıdır. Bu yön üzerinde durularak jeoloji bilirkişi marifetiyle ayrıca araştırma yapılmalıdır. Bu nedenle;
Mahkemece fen ve jeoloji bilirkişi marifetiyle yapılacak keşifte, yerel bilirkişiler aracılığı ile öncelikle çekişmeli taşınmaza revizyon gören tapu kaydı değişikleriyle birlikte yerine uygulanmalı, bu yere ait olup olmadığı, başka parsellere uyup uymadığı saptanmalı, komşu parsel kayıtlarının taşınmaz yönünün ne olduğu, taşınmazın nasıl kullanıldığı, zilyetliğin süresi ve sürdürülmüş biçimi ayrıntılı biçimde bilirkişilerden sorulmalı, kayıt miktar fazlası için zilyetlik koşullarının davalılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, jeoloji uzmanı bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, kot farkı bulunup bulunmadığı, dere akışından etkilenip etkilenmediği konusunda ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacının davasının reddine ve
Hamdibey mahallesi 235 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 6000 m² dayanak tapu miktarı ve miktar fazlasının toplamı olan 14554,24 m² olarak tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 29/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.