Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/2995 Esas 2012/4773 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2995
Karar No: 2012/4773

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/2995 Esas 2012/4773 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı Hazine, yapılan orman kadastrosunda FINDICAK köyünde bulunan taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığını ve bu yerlerin orman niteliği taşıdığını belirterek tespitin iptalini ve çekişmeli yerlerin orman olarak Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkeme, yapılan araştırmada taşınmazların orman niteliği taşıdığını tespit etmiş ve davayı kabul etmiştir. Ancak, 6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmemiştir. Bu nedenle, hüküm düzenlenerek onanmıştır. Kanun maddeleri: 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi, 5304 sayılı Yasanın 3. maddesi, 6099 sayılı Yasanın 16. ve 17. maddeleri, geçici 11. maddesi ve Harçlar Yasasının 13/j maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2012/2995 E.  ,  2012/4773 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesini değiştiren 5304 sayılı Yasanın 3. maddesinde düzenlenen “Çalışma alanındaki ormanların 5304 sayılı Yasanın 3. maddesinin 1 ve 2. fıkralarında açıklanan şekilde oluşturulan orman kadastro ekibince sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır.” hükmü gereğince FINDICAK köyünde yapılan ve kısmi olarak askıya çıkartılan orman kadastrosu sırasında dava dilekçesine ekli krokide taralı olarak gösterilen ve 101 ada 1 numaralı orman parseline bitişik olan taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığını, oysa bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek ve Hazineyi hasım göstererek tespitin iptali ve çekişmeli yerlerin orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazların 108 ada 1 parsel altında 1749.08 m2 yüzölçümü ve tarla niteliği ile Aralık 1998 tarih 1 numaralı tapu kaydına dayalı olarak, 200 ada 1 parsel altında 2565.55 m2 yüzölçümü ve fındık bahçesi niteliği ile aynı tapu kaydına dayalı olarak malik haneleri boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağının düzenlendiği ve bu parseller arasında kalan yol olduğu belirlenmiş, tutanakların edinme sebebi sütununda zilyet olarak belirtilen kişiler davaya dahil edilmiştir. Yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, orman sınırlandırmasının iptaline, çekişmeli 108 ada 1 ve 200 ada 1 parsellerin tamamı ile 22/ 10/ 2010 havale tarihli müşterek krokide yol olarak işaretlenen taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Hazinenin bu tür davalarda yasal hasım konumunda olması ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A ve 17. maddesi ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı
    kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddeleri hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3. bendin kaldırılarak, bunun yerine “6099 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 29/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara