Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16381 Esas 2012/4766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16381
Karar No: 2012/4766

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16381 Esas 2012/4766 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hazine ile davacı arasında kadastro tespitine itiraz davası açılmıştır. Taraflar arasında çekişmeli taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve davacı yararına toprak kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilerek, hükmün davacı lehine verilmesi kararı verilmiştir. Ancak, bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazlar %40-45 eğimli olup, bu taşınmazların orman sayıldığı açıkça belirtilmiştir. 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1/I ve 1/J maddeleri ve Orman Kadastro Yönetmeliği’nin 23/P ve 26/J maddeleri, %12'den fazla eğimli olan maki ve fundalık yerlerin toprak muhafaza karakteri taşıyacağı ve orman olarak sınırlandırılması gerektiğini belirtmektedir. Ayrıca, yabani zeytinler ve deliceliklerin aslında orman ağacı olduğu ve sadece 3573 sayılı Yasa’ya göre yetkili makamlar tarafından teyit edilmesi durumunda orman sınırları dışında bırakılabileceği ifade edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 1/I ve 1/J maddeleri
- Orman Kadastro Yönetmeliği’nin 23/P ve 26/J maddeleri
- 3573 sayılı “
20. Hukuk Dairesi         2011/16381 E.  ,  2012/4766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 104 ada 77 parsel sayılı 3494.65 m2 ve 104 ada 81 parsel sayılı 1398.48 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, çamlık niteliğinde Hazine adına tespit edilmişlerdir. Davacı, taşınmazların kendisine ait tarım alanı olduğunu ileri sürerek dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tespitinin iptali ile zeytinlik niteliğinde davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 28.10.1966 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve davacı yararına toprak kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülmüştür. Şöyle ki; dosya arasında bulunan bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazların % 40- 45 eğimli olduğu, davacı tarafından üzerlerinde bulunan delicelerin aşılanması suretiyle faydalanıldığı, halen delice, fıstık çamı ve kızılçam ağaçlarının da yer aldığı anlaşılmaktadır.
    Çam, ladin, gürgen, meşe, kayın gibi ağaçlar asıl orman ağacı olmakla birlikte, meyveli-meyvesiz fıstık çamı, palamut meşesi, aşısız kestane, kavak, söğüt, kızılağaç, akasya, okalüptüs ağaçları, aşılı ve aşısız zeytinliklerle, yabani veya aşılanmış fıstık, sakız ve sakız nevileri olan menengiç, buttun, yabani sakız, (mezdeki sakız) adi sakız, filistin sakızı ve harnup ağaçları da orman örtüsüdür. Bu gibi yerler, 6831 sayılı Yasanın 1/I maddesi gereğince toprağıyla birlikte orman sayılır. 6831 sayılı Yasanın 1/J maddesinde “Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımayan yerlerin orman sayılmayacağı" hükme bağlanmış olmakla birlikte, maddenin karşı anlamından orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan çalılık, fundalıklarla örtülü yerlerin orman sayılacağı açıktır. Teraslama ve hafriyatla taşınmazın eğiminin düşürülmesi taşınmazın gerçek niteliğini değiştirmez. Bilimsel yönden eğimi % 12’nin üzerinde olan taşınmazların toprak muhafaza karakteri taşıdığı kabul edildiği gibi 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/P maddesinde % 12"den fazla eğimli olan maki ve fundalık yerlerin toprak muhafaza karakteri taşıyacağı ve 26/j maddesinde bu tür yerlerin orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu ve aynı maddenin ikinci fıkrasında bu yerler orman rejimine girdiğinden herhangi bir nedenle
    orman kadastrosu sınırlarının dışında bırakılmış olmasının orman olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince de herhangi bir nedenle sınırlama dışı bırakılmış orman olması nedeniyle her zaman orman sınırları içine alınabileceği hükme bağlanmıştır. 1970, 1974, 1984, 1986 ve 2004 tarihli orman kadastro yönetmeliklerinin tümünde “ 3573 sayılı Yasa ile bu Yasayı değiştiren 6777 sayılı Yasaya göre Devlet Ormanlarından tefrik edilmiş, zeytinlik, sakızlık ve harnupluk sahalar için tevzi işlemleri yapılmamış ise Devlet Ormanı olarak sınırlandırılır.” hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/02/2008 gün ve 2008/20-157 Esas- 2008/194 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere delicelik ve yabani zeytinlerin aslı orman ağacı olup, ancak 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa" hükümlerine göre yetkili makamlarca karar verilmesi ya da verilen bu karar uyarınca tapu kaydı oluşturulması durumunda o yerin orman olmadığı kabul edilebilir. Yasa gereği zeytincilik parseli olarak belirlenip tahsis edilmeyen yerin aşılanmak suretiyle iktisabı mümkün değildir. Bu tür bir yerin orman sınırları dışında bırakılması dahi davacılara bir hak sağlayamaz. Değinilen yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 29/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara