Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/2515 Esas 2011/2113 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2515
Karar No: 2011/2113
Karar Tarihi: 10.03.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/2515 Esas 2011/2113 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2011/2515 E.  ,  2011/2113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, meslek hastalığı sonucu malüliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, meslek hastalığı sonucu % 60 oranında meslekte kazanma gücünü kaybeden davacı sigortalının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulü ile, davacının %60 mesleki malüliyeti nedeniyle 48.000.00 TL manevi tazminatın 28.04.2009 rapor tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Davacının meslek hastalığı sonucu %60 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı olayın %100 oranında kaçınılmazlık sonucu oluştuğunun davacı tarafından kabul edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    14.06.2010 tarihli dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere davacı, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunurken, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı işverenin tam kusuruna dayanmıştır. Daha sonra yargılama sırasında 07.12.2010 tarihli duruşmada olayda kaçınılmazlık sonucu oluştuğunu kabul etmiştir. Hal böyle olunca ve özellikle davalının tam kusuruna dayanarak dava açılmış olmasına göre, talep edilen miktardan bir miktar indirim yapılmak suretiyle manevi tazminatın miktarının belirlenmesi gerekirken isteğin aynen hüküm altına alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine,
    "1-Davanın kısmen kabulü ile, 40.000.00 TL manevi tazminatın rapor tarihi olan 28.04.2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,fazla talebin reddine
    2-Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdiren hesaplanan 4.620.00 TL, avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, red olunan miktar üzerinden aynı Tarife uyarınca 1.100.00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
    3-Davacı tarafından yapılan toplam 10.00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 8.00 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
    4-Alınması gereken 2.376.00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 712.80 TL düşümü ile kalan 1.663.20 TL nispî harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına; davacı tarafından peşin yatırılan 712.80 TL nispî harç ile 17.15 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 729.95 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara