20. Hukuk Dairesi 2012/3727 E. , 2012/4749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Orman Yönetimi Tavşanlı Kadastro Mahkemesinde açmış olduğu davada dava dilekçesine ekli krokide gösterilen ve ... beldesi J23-a-01-d numaralı paftada yer alan yolun bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ve halen orman vasfını koruduğunu, kadastro çalışmaları sırasında kesinleşen orman sınırlarına uyulmadığını ileri sürerek tespitin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan genel kadastroda yol olarak tespit dışı bırakılarak paftasına işlendiği, hakkında tespit tutanağının düzenlenmediği gözetilerek 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince davaya bakma görevi genel mahkemelere ait olduğundan davanın görev nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde istem halinde dosyanın görevli Tavşanlı Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ve 3402 sayılı Yasanın 36/A maddesi hükümleri gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Hazine görevsizlik kararının nihai karar olduğu, kurumu lehine vekalet ücreti verilmemesinin yerinde olmadığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1997 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılmış, sonuçları 03/02/1999 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli yerin yörede 2009 yılında 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan genel kadastroda yol olarak tespit dışı bırakılarak paftasına işlendiği, taşınmaz hakkında tespit tutanağının düzenlenmediğinin anlaşılmasına, mahkemece 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi ve H.G.K."nun 28.11.2007 gün ve 20-909/ 891 sayılı kararında kabul edilen ilke göz önünde bulundurularak davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu düşünülüp hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 4. bendinden sonra gelmek üzere “Davalı Hazine davada vekille temsil edildiğinden 3402 sayılı Yasanın 31/3 maddesi gereğince vekilin sarf ettiği emek ve mesai de gözetilmek suretiyle 150.00.-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yönetime verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle, H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 29/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.