Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2203 Esas 2022/5158 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Katılan suça sürüklenen çocuk hakkında; TCK'nın 85/2, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/4 maddeleri gereği mahkumiyet
Katılan sanık hakkında; TCK'nın 85/2, 62/1, 50/1-a-4, 52/4 maddeleri gereği mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan katılan sanığın ve katılan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, katılan sanık müdafii, katılan suça sürüklenen çocuk ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre katılan sanık müdafiinin, katılan suça sürüklenen çocuğun ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Katılan sanık ...'ün idaresindeki tescilsiz motosikletle, gece vakti, aydınlatmanın bulunmadığı, yerleşim yeri dışında, iki yönlü asfalt kaplama köy yolunda seyrederken, olay mahalline geldiğinde, karşıdan gelen katılan suça sürüklenen çocuk ...'in tescilsiz motosikletine çarpmasıyla, katılan sanığın aracındaki yolcunun ölümüyle, katılan suça sürüklenen çocuğun vücudunda 6.dereceden kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması ve katılan sanığın vücudunda 2.dereceden kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda;
27/07/2015 tarihli Adli Tıp raporunda, katılan suça sürüklenen çocuğun mümkün olduğu kadar yolun sağını takip etmediğinden, katılan sanığın ise şerit tecavüzü yaptığından bahisle kusur atfedildiği gözetildiğinde kusur tayini açısından çarpma noktasının belirleyici olduğunun anlaşıldığı ancak olaydan 2 gün sonra düzenlenen kaza tespit tutanağı ile aynı gün çizilen olay yeri krokisinde gösterilen çarpma noktalarının birbirleriyle uyuşmadığı, bu çelişkinin giderilerek, olayın oluş şeklinin aydınlatılması için tarafların ve tanıkların katılımıyla mahallinde keşif yapılmasının ardından sanıkların kusur durumuna ilişkin düzenlenecek bilirkişi raporunun dosyaya kazandırılmasından sonra sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespitinin yapılması gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi gereğince çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, tamamının tahsil edilemiyeceği ve aynı maddenin onbirinci fıkrası hükmü gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan sanık müdafii, katılan suça sürüklenen çocuk ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.