Esas No: 2011/2569
Karar No: 2011/2089
Karar Tarihi: 10.03.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/2569 Esas 2011/2089 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, murisinin, davalılardan işverene ait işyerinde çalışırken 26.7.2003 tarihinde geçirdiği ve ölümüyle sonuçlanan kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 26.07.2003 tarihinde geçirdiği zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tesbiti ile bu olay nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece,davanın feragat nedeniyle reddine , karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 08.08.2006 tarihinde 26.07.2003 tarihinde meydana gelen olayın iş kazası olduğunun tesbiti ile bu iş kazasına dayalı tazminat davası açtığı, Mahkemece iş kazasının tesbiti ve tazminat istemlerine yönelik davaların 04.11.2010 tarihinde tefrik edildiği, tefrik kararında iş kazasının tesbiti davasının 2006/253 E sayılı dava dosyadan ayrılmasına karar verildiği, iş kazasının tesbiti davasının 2010/408 Esas nolu dava olarak kayıt edildiği ve tensip tutanağı düzenlenerek ara kararlarının oluşturulduğu, davacı vekilinin 21.12.2010 tarihinde bu davadan feragat ettiği, Mahkemece kısa kararda davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, gerekçeli karar başlığında davanın “tazminat” davası olarak yazıldığı,kararın gerekçesinde, “iş bu dava ile iş kazasının tesbitine yönelik davaların mahiyeti icabı ayrılarak görülmesine karar verilerek iş bu dava ayrı bir esasa kaydedilerek görülmeye başlanmıştır.” şeklinde yazıldığı anlaşılmış olup, tefrik edilen 2010/408 Esasına kaydedilen eldeki bu davanın “iş kazası tesbiti” davası mı yoksa, “tazminat” davası mı olduğu konusunda tereddüt oluşmuştur.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 388. maddesinde; kararda İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep, hüküm sonucu ile varsa kanun yolu ve süresi, kararın verildiği tarih ve hakim veya hakimlerin ve tutanak katibinin imzaları, hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu, 389.maddesinde ise ; Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılacağı bildirilmiştir.
Somut olayda, Mahkemece, tefrik edilen davanın hangi dava olduğu belirtilerek, davacının feragat ettiği davanın “iş kazası tesbiti” davası mı yoksa “tazminat” davası mı olduğu şüphe ve tereddüte yer bırakmayacak ve infazda sorun oluşturmayacak şekilde ortaya konularak, oluşacak duruma göre davalı Kurumun tazminat davasında taraf olmadığı, iş kazasının tespiti davasında taraf oludğu gözetilerek davalı Kurum yararına avukatlık ücreti verilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,10.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.