20. Hukuk Dairesi 2011/12422 E. , 2012/4728 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2008 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 185 ada 16 sayılı 2.414,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
185 ada 19 sayılı 2.416,59 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir.
185 ada 20 sayılı 2.641,87 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsiz ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla her bir parsel hakkında ayrı dava açmıştır. Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları, davalılar yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 21/05/1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye uzman bilirkişi raporuna kesinleşen orman tahdit haritası, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırma sonucu çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, adına tescil kararı verilen kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığına, birleşen her bir dosya için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edileceğine göre yazılı şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 31/3. maddesi uyarınca davalılar yararına yüksek vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün 6, 7 ve 8 rakamlı bendlerinde yer alan 1.100.-TL çıkarılarak bunların yerine “200.-TL" yazılması suretiyle düzeltilmesine, ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesinin göndermesiyle HYUY’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına
29/03/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.