Esas No: 2019/11590
Karar No: 2022/5264
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/11590 Esas 2022/5264 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/11590 E. , 2022/5264 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme
Hükümler : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında CMK’nın 223/2-e. maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
2- Sanık ... hakkında TCK’nın 136/1, 62/1, 53/1-2-3, 58/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanıklar ... ve...’in beraatlerine ilişkin hükümler, şikayetçi tarafından, sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... ve şikayetçi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanıklar... ve...’in beraatlerine, sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik şikayetçinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Hâkim olarak görev yapan şikayetçiye, 24.03.2016 tarihli duruşma gününü bildirir davetiyenin, usulüne uygun olarak 25.01.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen şikayetçinin duruşmaya katılmadığı ve yerel mahkemece karar verilinceye kadar davaya katılma talebinde bulunmadığı gibi, yokluğunda 12.04.2016 tarihinde verilen ve 26.04.2016 tarihinde bizzat kendisine tebliğ olunan kararı, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 16.05.2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; ayrıca, gerekçeli kararın gerekmediği halde 09.05.2016 tarihinde ikinci kez şikayetçiye tebliğ edilmiş olmasının temyiz süresinin yeniden başlaması sonucunu doğurmayacağı da dikkate alındığında, katılan sıfatını almayan ve hükümleri yasal bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz eden şikayetçinin temyiz isteminin, aynı Kanunun 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
B) Sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanık ...’ın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Sanık ...’ın, hâkim olarak görev yapan şikayetçi Seval’ın adı, soyadı ve görev yaptığı yer gibi kişisel verilerini kullanarak, şikayetçinin bilgisi ve rızası olmaksızın sahte facebook hesabı açması biçiminde sübut bulan eyleminin, TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde dosya kapsamına göre bir isabetsizlik görülmemiş; TCK'nın 61/1. madde ve fıkrasında yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanunun 3/1. madde ve fıkrası gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni olarak kabul edilmemiş; T.C. Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan ve hükümden önce 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan iptal kararına yanlış anlam verilerek, TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunluklarının uygulanmaması isabetsizliğinin, infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ...’ın sübuta, pişmanlığının gözetilmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, eleştiri dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 29.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.