(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/13509 E. , 2010/3217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... İcra Mahkemesi
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı tarafından davalılar aleyhine kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi talebinde bulunmuştur. Mahkemece talebin kısmen kabulü ile kiralananın tahliyesine, itirazın kaldırılması ve alacağın tahsiline ilişkin talebin ise genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden bahisle bu taleplerinin reddine karar verilmiş, karar her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalılar vekilinin, kiralanın tahliyesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı tarafça davalılar aleyhine yapılan haciz ve tahliye istekli icra takibine davalılar tarafından süresinde itiraz edildiğinden takip durmuştur. Takibin devam etmesi ancak itirazın kaldırılmasının sağlanmasıyla mümkün olur. Bu durumda mahkemece, İİK.’nun 269/b-1 maddesi sonu cümlesi gereğince davacı tarafça da itirazın kaldırılması talebinde bulunulduğuna göre itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliye kararı verilmesi hatalı olmuştur. Kiralanın tahliyesine ilişkin karar bu nedenle bozulmalıdır.
2-Davacı vekilinin, alacağın tahsiline ilişkin talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalılar icra takibine itiraz etmişler ise de kira akdinin varlığına ve sözleşmedeki imzaya karşı çıkmayarak borcun ödendiğini savunmuşlar, fahiş kira bedelinin tahakkuk ettirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmişlerdir. İİK.’nun 62/3 maddesi hükmüne göre itiraz edilen aylık kira parasının miktarı açıkça gösterilmediğinden, takibde davacı tarafça belirtilen 3.162.50 TL aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Davalı itiraz sebebleriyle bağlı olduğundan İİK.’nun 63. maddesi gereğince, bu itirazlarını yargılamada genişletemez. Kaldı ki sözleşmenin 11. maddesindeki artış şartı da belirlenebilir ve hesaplanabilir şekilde gösterildiğinden geçerli olup, tarafları bağlar. Davacının sözleşme hükümlerine göre ödemediğini iddia ettiği kira parasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığından yargılamayı gerektiren bir hususta yoktur. Mahkemece, icra dosyasına sunulan ödeme belgeleri ile davalı ...’in kefalete ilişkin hukuki sorumluluğu üzerinde de durularak neticesine göre alacakla ilgili de bir karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. Bentte yazılı nedenle davalılar ve 2. bentte yazılı nedenlerle davacı yararına kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 23.3.2010tarihinde oybirliğiyle karar verildi.