Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5180 Esas 2022/6680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5180
Karar No: 2022/6680
Karar Tarihi: 19.09.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5180 Esas 2022/6680 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı bankadan kredi alan borçlu için kefil olduğunu ancak kredi geri ödemelerinde aksamalar nedeniyle İzmir 2. İcra Dairesi tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını ve tahsilat yapıldığı halde borç olduğu kanısının yanlış olduğunu iddia ederek menfi tespit ve istirdat davası açmıştır. İlk mahkeme kararı davanın kabulü yönünde iken, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı sonrasında yapılan yargılama sonucu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay kararına göre, mahkemece sadece asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, faize faiz yürütülmesi usul ve kanuna aykırıdır. Bu nedenle karar düzeltilerek, davalı bankadan alınacak asıl alacak ve işlemiş faizin dava tarihinden itibaren yasal faizle davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, davada Türk Borçlar Kanunu'nun 121/3. maddesindeki temerrüt faizi hükmüne değinilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2022/5180 E.  ,  2022/6680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 2016/27322 E. - 2019/2068 K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün bu kez davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, dava dışı asıl kredi borçlusu ...’ın, davalı bankadan kullanmış olduğu konut kredisine kefil olduğunu, kredinin geri ödemelerindeki aksamalar nedeniyle İzmir 2. İcra Dairesi'nin 2008/14122 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, takipte 594,96 TL sebebi belli olmayan faiz, 548,76 TL masraf ve %24,96 oranında temerrüt faizi talep edildiğini, uygulanması gereken faizin yıllık %9 olduğunu, maşından çeşitli tarihlerde toplam 13.981,00 TL kesinti yapıldığını ayrıca 16.358,77 TL kıdem tazminatına haciz konulduğunu, kredi lehdarının maliki bulunduğu taşımazın satışından 60.564,28 TL tahsilat sağlandığını ancak bu tahsilat icra dosyasına yansımadığından icra dosyasında yaklaşık 135.000,00 TL borç göründüğünü, mahsup edilmeyen 60.564,28 TL gayrimenkul satış bedelinin 02/06/2009 tarihinde borçtan düşülmesi gerektiğini, alacak aslı 66.008,42 TL olan dosya borcunun yasal olmayan %24,96 temerrüt faizinin, yasal %9'a düşürülerek yeniden hesaplanması gerektiğini, dosya münderecatından anlaşılamayan 548,76 liralık masrafın iptali ile vekalet ücretinin yeniden hesaplanması gerektiğini beyan ederek; davanın kabulü ile haksız istenilen fahiş faizin yeniden hesaplanmasının yapılarak borçlu kalmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 09/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; ‘’İzmir 2.İcra Müdürlüğü’nün 2008/14122 E.sayılı dosyasında tahsil edilen tutarlara ödeme tarihlerinden itibaren %9 yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline, bu anlamda 18/04/2014 dava tarihi itibari ile davalı bankadan 29.581,27 TL asıl alacak ve 3.959,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 33.540,31 TL alacaklı olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; 33.540,31-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/3. maddesinde temerrüt faizine ayrıca temerrüt faizi yürütülemeyeceği açıkça düzenlenmiş olup ilgili hüküm emredici niteliktedir.
    Mahkemece, yalnızca asıl alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 121/son maddesi hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracak şekilde ana para ve faiz toplamına faiz yürütülmesi usul ve kanuna aykırı olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmekte ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK’nin 438/7 maddesi gereğince düzelterek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2)numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın “Hüküm ” başlıklı bölümünün 2.bendinin hükümde çıkartılarak, yerine ''29.581,27 TL asıl alacak ve 3.959,04 TL işlemiş faizin davalı bankadan alınarak davacıya ödenmesine, asıl alacak olan 29.581,27 TL'ye dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine'' cümlesinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara