Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17060 Esas 2012/4687 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17060
Karar No: 2012/4687
Karar Tarihi: 28.03.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17060 Esas 2012/4687 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı tarafın isteği üzerine Yargıtay tarafından incelenen bir kadastro tespitine itiraz davası sonucunda, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığı konusunda yapılan araştırma yetersiz bulunmuştur. Daha önce yapılmış orman kadastrosu bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Bu nedenle, taşınmazın orman olup olmadığının çözümlenmesi için 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi hükümlerine göre araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi gereği, orman dışında kalan arazilerden emek sarfı ile imar ve ihya edilen ve imar planları kapsamında kalmayanlardan tarıma elverişli hale getirilenlerin tescilinde, yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile birlikte en eski tarihli hava fotoğrafı, memleket haritaları ve kadastro haritalarının incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: 3402 sayılı Kadastro Yasası, 4785 sayılı Orman Kanunu, 5658 sayılı Yasa, 05.11.2003 gün 4999 sayılı Yasa ve 6831 Sayılı Yasa.
20. Hukuk Dairesi         2011/17060 E.  ,  2012/4687 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... köyü 248 ada 5 parsel sayılı 7489 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın 3402 sayılı Yasanın 18. maddesine göre Hazine yeri olduğu iddasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/06/2009 gün ve 2009/7895-9968 sayılı bozma ilamıyla “Dosya içeriğinden, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede daha önce orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, bu hususta araştırma yapılmamıştır. Bu yerde orman kadastrosu yapılmışsa; kural olarak, bir yerin orman olup olmadığı, kesinleşmiş tahdit harita ve tutanaklarının uygulanmasıyla çözümlenir ise de, o yerde köy ya da belde sınırlarının tümünü kapsayan ve 4785 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak orman kadastrosunun yapılması halinde sağlıklı çözüme ulaştırır. Çünkü, 3116 sayılı Yasa sadece devlet ormanlarının kadastrosunun yapılması öngörülmüştür. Bu nedenle; 4785 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 13.07.1945 tarihinden önce yapılan sınırlandırmalar sonucu kesinleşen tahdit harita ve tutanakları sınır dışında kalan taşınmazların orman niteliğini ve hukuki durumu saptanamayacağından, çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığının 4785, 5658 sayılı Yasalar ile 05.11.2003 gün 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar hiçbir işleme lüzum olmaksızın devletleştirilmiştir. Devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuş ve iade koşulları yasada gösterilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı ya da tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl
    önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir. Mahkemece böyle bir araştırma yapılmamıştır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 28/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara