(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2010/2241 E. , 2010/3193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık dokuz adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazların satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davalının ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... no’lu parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün bu parsellere yönelik olarak onanmasına,
2- Davalının ... ve ... no’lu parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HUMK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; dava konusu ... ve ... no’lu taşınmazların paydaşlarından ... kızı ...’nin davada yer almadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere HUMK.’nun 569. maddesi uyarınca bütün paydaşların davada yer alması zorunludur. Bu nedenle mahkemece Mahmut Hayri kızı Aliye’nin kim olduğu üzerinde durularak sağ olduğunun tespiti halinde kendisinin, ölü ise mirasçılarının, kim olduğunun tespit edilememesi halinde ise 3561sayılı yasaya göre tayin edilecek kayyımın davaya katılması sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 no’lu bentte açıklanan nedenlerle ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... no’lu parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, yukarıda 2 no’lu bentte açıklanan nedenlerle ... ve ... no’lu parsellere yönelik BOZULMASINA, onanan kısım için taşınmazın (taşınmazların) satış bedelinden payına düşecek paranın %09.9 oranında hesaplanacak onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.