13. Hukuk Dairesi 2013/16179 E. , 2013/26412 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile yaptığı taşınmaz alım satım sözleşmesi sebebi ile davalıya 500 Euro kaparo ödediğini, taşınmaz bedelini ödemek amacı ile çeşitli bankalardan kredi kullanarak masraf yaptığını, davalını sebep göstermeden taşınmazı satmaktan vazgeçtiğini, kendisinin tır şoförü olup işlemler için uğraştığı zaman zarfında yurt dışına sefere çıkamadığını, bundan dolayı da kazanç kaybına uğradığını ileri sürerek sözleşmede yazılı 5000.00.TL ceza-i şartın ve 500.Euro (1.100 TL) kapora bedeli ile davalının sözleşmeden cayması nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarar ve masraf tazminatı olarak fazlaya ilişkin hakların saklı tutarak 100.00.TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, 5.000 TL cezai şart, 1.100 TL kapora ve 800 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir
2-Taraflar arasındaki ilişki, tapulu taşınmazın haricen satışından kaynaklanmakta olup davacı tellaliye satış
sözleşmesine dayanmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmenin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve resen dikkate alınır. Taraflar arasındaki sözleşme, resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Cezai şart, asıl borca ilişkin fer’i haklardan olup, geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesinde düzenlenmiş olan cezai şart da geçersizdir. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının geçersiz sözleşme nedeniyle cezai şart talep edemeyeceği göz ardı edilerek, cezai şart talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, 5,000,00 TL cezai şart yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Yine davacının taşınmazı almak için kredi çekmesi ve kredi masraflarını ödemesi kendi iradesi ile gerçekleştirdiği bir davranış olup davalının bu eylemden sorumlu tutulamayacağının anlaşılmış olmasına göre dosya masrafları yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine,2. Bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.