Esas No: 2013/13850
Karar No: 2013/26405
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/13850 Esas 2013/26405 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile kendisine ait dairenin satımı hususunda sözleşme imzaladığını, dairesini 40.000,00 TL kapora ile davalıya devredeceğini, davalının da kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaparsa 100.000,00 TL daha ödeyeceğini, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesini yapamazsa alınan 40.000,00 TL"yi davalıya iade edeceğini ya da binanın gerçek değeri uzmanlarca belirlendikten sonra bakiyenin davalı tarafından ödeneceğini, tapuda dairenin devrinin gerçekleştiğini; ancak davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesini yapamadığını, 40000 TL"yi iade etmek istediğinde davalının parayı almadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, tapuda satış bedelinin alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yapılan tarihsiz sözleşmeye göre davacıya ait dairenin 40.000,00 TL kapora ile davalıya satışının yapıldığı, davalının arsanın diğer malikleri ile kat karşılığı inşaat satış sözleşmesi yapılması halinde dairenin satış bedelinin 140.000,00 TL olduğu ve bakiye 100.000,00 TL"nin davalı tarafından ödeneceği, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapılmaması halinde 140.000,00 TL değer biçilen bu dairenin kalan 40.000,00 TL"sinin hükmünün kalmayacağı,
2013/13850-26405
kapora olan 40.000,00 TL "nin iade edileceği, iade edilmemesi durumda gayrimenkul eksperlerinin daire üzerinde belirleyecekleri bedel baz alınarak bakiye bedelin ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacının iddiasına göre davalıya kaparo bedeli iade edilmek istendiğinde bedel geri alınmamış, bakiye bedel de kendisine ödenmemiştir. Davalı ise 19.3.2010 tarihinde tapuda yapılan resmi senetle davacının tüm alacağını aldığını savumuştur. Tarafların isticvabı üzerine davalı 18.10.2010 tarihli duruşmada davacıya 90.000,00 TL vererek uzlaştığını ve tapuda devrin gerçekleştiğini belirtmiştir. 19.3.2010 tarihli resmi senede göre davacı satış bedeli olarak 74.000,TL aldığını kabul etmiştir. Davalı beyanında 90.000 TL ödediğini savunduğuna göre bakiye 16.000 TL"yi davacıya ödediğini ispat külfeti davalıdadır. Davalı bu yönde geçerli bir delil ibraz edemediğine göre davalıya yemin hakkı hatırlatılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.