Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17067 Esas 2012/4674 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17067
Karar No: 2012/4674

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17067 Esas 2012/4674 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle taşınmazı ellerinde bulunduruyorlardı. Davacı ise taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu iddia etmiş ve dava açmıştı. Mahkeme, davanın reddine ve taşınmazın davalılar adına tapuya tesciline karar vermişti. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi bu kararı bozarak, taşınmazın öncesinin orman olup olmadığının belirlenmesi için uzman orman mühendisleri tarafından yeniden inceleme yapılmasını istemiştir. Sonuç olarak, dava kısmen kabul edilmiş ve dava konusu parselin bir bölümü orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kaydedilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise 3402 sayılı Orman Kanunu'nun 4. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi ve Hukuk Usulü Yasa'nın 438/7. maddesidir.
20. Hukuk Dairesi         2011/17067 E.  ,  2012/4674 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... mahallesi 105 ada 1 parsel sayılı 2641.77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi payları oranında davalılar adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/09/2009 gün ve 2009/10251-13173 sayılı ilamıyla “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın resmi belgelerde orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmaz üzerinde resmi belgelere dayalı olarak orman incelemesi yapan ve hükme dayanak alınan uzman bilirkişi raporunda; memleket haritası ile kadastro paftasının ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasında konumu saptanmamış, sadece memleket haritası üzerinde nokta olarak işaretlenmek suretiyle yetinilmiştir. Bu durumda; uzman bilirkişi raporu bu haliyle taşınmazın öncesinin orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle; Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli;değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların orijinal renkli memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısman kabulüne, kısmen reddine çekişmeli taşınmazın tapu kadastro tutanağının iptaliyle ve dava konusu parselin 25/05/2011 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 1596,97 m² lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline (B) harfiyle işaretli 1044,80 m²lik tamamı 4 pay kabul edilerek;
    1 payının 1946 doğumlu ... kızı ... (...) Kızılağaç adına;
    1 payının 1936 doğumlu ... kızı ... ... (...) mirasçıları olan ;
    - 1955 doğumlu durmuş oğlu ... ,
    - 1959 doğumlu durmuş oğlu ...,
    - 1959 doğumlu durmuş kızı ... (...)
    - 1963 doğumlu durmuş oğlu ... ,
    - 1976 doğumlu durmuş oğlu ... adlarına, verasette iştirak olarak
    2 Payının 1938 doğumlu ... oğlu ... ... mirasçıları olan ;
    - 1934 doğumlu ... kızı ...,
    - 1951 doğumlu ... kızı ... (...)
    - 1954 doğumlu ... oğlu ... ,
    - 1963 doğumlu ... oğlu ... ,
    - 1969 doğumlu ... kızı ... (Ensen) adlarına verasete iştirak olarak tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali gerekirken kadastro tutanağının iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 2. Bendinde yer alan “Tespit tutanağının” kelimelerinin çıkarılarak bunun yerine “Kadastro tespitinin iptali” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle, H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/03/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara