20. Hukuk Dairesi 2012/3665 E. , 2012/4673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 5 parsel sayılı 208765,31 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 101 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanaklarının iptali ile 30.05.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (D) harfi ile gösterilen 3673.92 m2 yüzölçümlü taşınmazın tarla niteliğiyle Karabük Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/436 E., 2007/426 K. Sayılı veraset ilamındaki iştirak oranlarına göre ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan 205091,39 m2 yüzölçümlü taşınmazın tespit gibi tesciline, fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleriyle ile gösterilen taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın (D) harfiyle işaretli bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (D) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına, tesbit tarihi itibariyle 7-8 yıllık bir kullanmamanın terk niteliğinde olmadığı, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali gerekirken kadastro tutanağının iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 2-a bendinin ikinci satırında yer alan “Kadastro tespit tutanaklarının” kelimelerinin çıkarılarak bunun yerine “Taşınmazın kadastro tespitinin” kelimelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28/03/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.