Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10465 Esas 2013/26401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10465
Karar No: 2013/26401

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/10465 Esas 2013/26401 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, vekili olarak senete bağlı alacağın tahsili için borçlu hakkında icra takibine girişmiş ancak haksız olarak azledildiği gerekçesiyle bakiye 15.688,37 TL vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davalıdan alınacak olan tutarın davacıya verilmesine hükmetmiştir. Ancak, davacının haksız azledilmesine rağmen vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde azlin haklılığı tartışılmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir. Kanun maddesi: Türk Borçlar Kanunu Madde 37.
13. Hukuk Dairesi         2013/10465 E.  ,  2013/26401 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı karşı davalı avukatınca duruşmasız davalı karşı davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalının vekili olarak senete bağlı alacağının tahsili için borçlu hakkında icra takibine giriştiğini ancak haksız olarak azledildiğini ileri sürerek bakiye 15.688,37 TL vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, karşı dava ve cevap dilekçesinde; 5.000TL karşılığında anlaştıklarını, toplamda 1.200,00TL ödendiğini, davacı tarafından iki kere 7000 TL tahsil edilmesine rağmen icra dairesinden kesinti yapıldığını belirterek kendisine 4000"er TL ödendiğini, tahsil edilen alacağın eksik ödendiğini savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise fazla ödediği 811,00 TL ile 5000,00 TL manevi tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile 12.908,89TL" nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1-Davalının alacağın tahsili amacı ile davacıya vekalet verildiği sabit olup uyuşmazlık davacının haksız azledilip azledilmediği noktasında toplanmaktadır. Davacının, davalıdan aldığı 20.10.2010 tarihli vekaletnameye istinaden davalının alacağını tahsil etmek amacı ile 60.000 2013/10465-26401
    TL asıl alacak üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlattığı, dava dışı borçludan aylık 7000 TL taksitler halinde borcun ödenmesi hususunda taahhüt aldığı, davacının icra dosyasından yasal kesintiler düşüldükten sonra kalan 6.305,60 TL"yi 16.12.2010 ve 18.11.2010 tahsil etmesine rağmen davalıya 4.000"er TL teslim ettiği dosya kapsamı ile sabittir. Davalıya teslim edilen bu miktarlar yönünden davacı avukat herhangi bir açıklama yapmamıştır. Bu durumda davacının, davalının kendisine duyduğu güveni sarstığı, dolayısı ile azlin haklı olduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece davacının azil tarihine kadar olan bitmiş ve kesinleşmiş işlerden dolayı, ücrete hak kazandığı kabul edilerek vekalet ücretinin hesaplanması gerekirken yazılı şekilde azlin haklılığı tartışılmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    2-Bozma nedenine göre davacı karşı davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacı-karşı davalının temyiz itirazlarının incelenmesinin yer olmadığına, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara