Esas No: 2022/1659
Karar No: 2022/5276
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1659 Esas 2022/5276 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1659 E. , 2022/5276 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 4.270 TL olduğu ve suç işlemek için örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak suçundan 01.06.2009 – 05.08.2009 tarihleri arasında 66 gün gözaltında ve tutuklu kalan davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 4.000 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle;
Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre hükmün kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteminin 1086 sayılı HUMK’un 432. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE,
2- Davacı vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2009/457 Esas, 2010/666 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak suçundan 01.06.2009 – 05.08.2009 tarihleri arasında 66 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.12.2010 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre için uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, davacının gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2008/511 Esas, 2011/63 Karar ve 25.03.2014 tarihli ek kararı ile mahsubuna karar verilmesi nedeniyle 1.500 TL maddi, 2.500 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi karar verilmiş olup;
Dairemizin değişen görüşüne göre, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunacağı, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında, maddi zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi ve CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak davacı lehine makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, fazla manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının eksik olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.