20. Hukuk Dairesi 2012/1361 E. , 2012/4663 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ile davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, ... Mevkii, 162 ada 42 parsel sayılı 20751,41 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı ..., miras nedeniyle geçen hakka dayanarak dava açmıştır. Orman Yönetimi ise, 04.09.2008 tarihli harçlı dilekçesiyle, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı ...’ün davasının reddine, katılan davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne ve ... köyü, 162 ada 42 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Aynı gün temyiz incelemesi yapılan Mahkemenin 2008/3 E - 2011/41 K. sayılı, (Dairenin 2012/934) dosyasında Mayıs 1944 tarih 82 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak tespit edilen 160 ada 2, 4, 5, 6 ve 161 ada 1, 2, 3, 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara karşı Orman Yönetimince, orman sayılan yer iddiasıyla dava açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemenin 2008/3 esasına konu taşınmazlar ile temyize konu iş bu davadaki çekişmeli 162 ada 42 parsel sayılı taşınmaz komşudurlar ve davalı ve davacı gerçek kişiler, komşu parsellerin tespitine esas alınan Mayıs 1944 tarih 82 sıra nolu tapu kaydının çekişmeli 162 ada 42 parsel sayılı taşınmazı da kapsadığını iddia etmişlerdir. Mahkemece, yapılan keşifte de dayanılan bu tapu kaydı tatbik edilmiştir. Buna göre, her iki dosyada da aynı tapu kaydına dayanıldığına göre, her iki davanın tapu kaydının aidiyet ve kapsamı itibariyle birlikte görülmesi çelişkili kararların verilmesinin önlenmesi bakımından zorunludur.
Çelişkili kararların verilmemesi bakımından aynı tapu kaydına dayanılarak görülen davaların birleştirilerek görülmesi esasen usûl hükmü gereğidir. O halde, temyize konu bu dava, ... köyü, 160 ada 2, 4, 5, 6 ve 161 ada 1, 2, 3, 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazlara karşı açılan ve mahkemenin 2008/3 esasına kayıtlı dava ile H.Y.Y’nin 166. maddesi uyarınca birleştirilmeli ve davalar birleştirildikten sonra aynı gün temyiz incelemesinden geçen ve dairece bozulmasına karar verilen mahkemenin 2008/3 (Dairenin 2012/934) sayılı dosyasındaki bozma ilamı doğrultusunda deliller birlikte toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve davalı ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.