13. Hukuk Dairesi 2013/11276 E. , 2013/26388 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin organize ettiği yurtdışı turuna katılmak üzere sözleşme imzaladığını ve yurtdışı tur hizmet bedeli olarak toplam 3.169.00.TL" nın davalı şirketin üyesi olduğu davalı bankanın kredi kartından 6 taksit halinde çekildiğini, ilk iki taksitin kredi kartı hesabına yansıtıldığını ve ödediğini, davalı şirketin ekonomik sıkıntıya düşerek mahkemeye iflas talebinde bulunmasından dolayı satın aldığı yurtdışı tur hizmetini davalı şirketin sağlayamadığını, davalı bankaya davalı şirketten hizmet alamadığı yönünde başvuru yaptığını da ileri sürerek, haksız olarak ödediği 1.056.32.TL" nın iadesi ile bakiye taksitlerden dolayı borcunun olmadığının tespiti ve bu taksitlerin hesabına yansıtılmamasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka, davanın reddini dilemiştir.
Davalı Şirket, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi, herhangi bir savunmada da bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; verilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmiştir.
Her ne kadar mahkemece, 4077 sayılı Yasanın 10/5. maddesi gereğince davalı bankanın diğer davalı şirket ile birlikte davacıya satılan hizmetin verilmemesinden dolayı birlikte müteselsil sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı bankaya ait VISA kartından 05.09.2012 tarihinde 2917 işlem numarasıyla altı taksitli toplamda 3.169.00.TL olarak yapılan kredi kartı harcamasından dolayı, davacıdan tahsil edilen 1.056.32.TL" nın,
davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan taksitlerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile geriye kalan 2.112.68.TL dört taksitin davacı hesabına yansıtılmamasına karar verilmiş ise de; 4077 Sayılı Yasanın 10. maddesinin 5. fıkrasında “Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmemesi halinde kredi veren tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur.” denilerek “bağlı kredi” ye işaret edilmiş ve bağlı kredi kullanılması durumunda kredi verenin, satıcı-sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı belirtilmiştir. Oysa ki somut olayda bu nitelikte bir kredi ilişkisi mevcut olmayıp, herhangi bir marka veya belirli bir satıcı gözetilmeksizin her türlü mal ve hizmetin alımında ödeme aracı olarak kullanılan kredi kartı ile yapılan bir alışveriş söz konusudur. Kredi kartı borcunun taksitlendirilmiş olması kartın bu niteliğini değiştirmez. Bu nedenle davalı banka yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yasa hükmünün değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı banka yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.