Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3031 Esas 2012/4656 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3031
Karar No: 2012/4656

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3031 Esas 2012/4656 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, köyde bulunan bir taşınmazın kadastro tespitine itirazı üzerine açılmıştır. Taşınmazın orman niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda uzlaşma sağlanamamıştır. Daha önceki bilirkişi raporları yeterli bulunmamıştır. Mahkemece, taşınmazın etrafındaki taşınmazların niteliğine göre değerlendirilerek, orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesinleşmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/1-2 maddeleri de detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2012/3031 E.  ,  2012/4656 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 67 parsel sayılı 7220,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Eylül 322 tarih 22 sıra nolu tapu kaydına dayanılarak tarla niteliği ile davalılar Hatice Kılıç ve ortakları adlarına tespit edilmiştir. Orman Yönetiminin itirazı üzerine, kadastro komisyonunca tutanak ve ekleri karar verilmek üzere yetkisizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece davanın reddine yönelik verilen karar, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine; taşınmazın öncesini gösteren resmi belgelere dayanmaksızın, salt keşif günündeki bulgulara göre düzenlenen bilirkişi raporu uyuşmazlığın çözümünde yetersiz kalacağı, taşınmazın orman olup olmadığı ve hukuki durumu öncesi itibariyle araştırılması ve dosya içeriğinden, yargılamanın devamı sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede orman sınırlandırılmasına başlanıldığı, davanın mevcudiyeti tahdidin kesinleşmesini önleyeceği ve bu durumda, uyuşmazlığın buna göre incelenip, çözümlenmesi gerekeceği gerekçesiyle Dairemizin 11.03.2003 tarih ve 2002/10086 – 2003/1458 sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Bozma sonrasında yapılan yargılamada mahkemece davanın reddine yönelik verilen ikinci karar, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.06.2008 tarih ve 2008/5649-8257 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alan olarak gözüktüğü, orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmakla birlikte, taşınmaz rapor ekindeki siyah beyaz memleket haritasında koyu renkli yapraklı ağaç rumuzları bulunan alanda nokta olarak işaretlenmiş olup memleket haritası ile çekişmeli taşınmazın kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli ve komşu taşınmazların orijinal renkleri ve işaretleri içeren memleket haritasındaki konumları gösterilmemiştir. Bundan ayrı; Dairemizin geri çevirme kararı üzerine düzenlenen ek rapor ekindeki aplikeli memleket haritasında davalı yerin tamamı rumuzları gözükmeyen yeşil renkli alanda işaretlenmiş ve taşınmazın büyük bölümünün sebze bahçesi simgeli yeşil alanda, batıdaki bir bölümünün de yeşil renkli ormanlık alanda gözüktüğü açıklanmıştır. Bu durumda; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Balanlığı) ve bağlı
    birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman yüksek mühendisi, bulunamaması halinde iki orman mühendisi, bir harita mühendisi bulunamaması halinde bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, çekişmeli taşınmaz hakim tarafından gözlemlenmeli, taşınmaz üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişmeli yeri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalıdır. Açıklanan konular gözönünde bulundurularak çekişmeli yerin çevresindeki taşınmazların niteliğine göre, taşınmazın etrafı ormanla çevrili ise mülkiyet belgesi, tapu kaydı olmadığı takdirde bu tür yerlerin 6831 sayılı Yasanın 17/1-2 maddesine aykırılık teşkil ettiğinin düşünülmesi, bütün bu konuları kapsayacak, duraksamaya yer vermeyen ortak imzalı rapor ve kroki alınıp çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesin biçimde saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davasının kısmen kabulüne ve dava konusu Kösbucağı köyü, 67 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespitinin iptali ve taşınmazın gerçek yüzölçümü 743572 m² olarak kabulü ile taşınmazın krokide (B) ile gösterilen 1754,00 m²’lik bölümünün son parsel sayısı ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, krokide (A) ile gösterilen 5681,72 m²’lik bölümün ise miras payları gösterilerek miras payları oranında davalı kişiler adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmamaktadır. Ancak, 14.02.1979 yılında ilan edilen ve itiraz nedeniyle kesinleşmemiş orman kadastrosu ile 31.03.1992’de ilana çıkarılan orman kadastro komisyonuna yapılan itirazlar nedeniyle kesinleşmeyen yerlerde orman kadastrosunun tamamlanması ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır. Daha sonra 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 9/Son maddesi gereğince yapılan fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılarak 02.07.2008 tarihinde ilana çıkarılmıştır.
    Mahkemece, krokide (A) ile gösterilen bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle, bu bölümün davalı gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar dosyadaki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Şöyle ki; davalı kişilerin dayandığı ve tespite esas tapu kaydının bir hududu kaş ve çalılık okuması nedeniyle değişebilir sınırlı kayıtlardandır. Dayanak tapu kaydının miktarı 15 dönümdür (15000,00 m²). Tapu kaydı, 68-69 ve 70 parsellere revizyon görmüş ve kayıt miktarından fazla bir yer davalılar adına tesbit edilmiştir (20660,00 m²). Taşınmazın batı yönünde de orman bulunmaktadır. Tapu kaydı lehe olduğu kadar aleyhe de delil oluşturur. Değişebilir sınırlı kayıtların kapsamlarının miktarına değer verilerek belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca; kayıt miktar fazlasının, taşınmazın batı yönündeki ormandan açıldığının kabulü gerekir. Bütünüyle miktar fazlasını oluşturan dava konusu parselin, ormana el atılarak edinildiği ve süresi ne olursa olsun zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülerek, davanın tamamen kabulüyle, krokide (A) ile gösterilen bölümün de orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, bu bölüme ilişkin davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara