Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2115 Esas 2022/5301 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2115
Karar No: 2022/5301
Karar Tarihi: 05.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2115 Esas 2022/5301 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kasten öldürme suçlamasıyla tutuklu olarak 404 gün hapiste kaldıktan sonra beraat etmiş ve tazminat talep etmiştir. Yerel mahkeme, davacıya 42.400 TL maddi tazminat ödenmesine karar vermiştir. Ancak ceza dairesi, yerel mahkemenin kapsamlı bir inceleme yapılmadan sadece vergi kaydına dayanarak karar verdiğini belirterek, davacının maddi zararını yeniden belirlemesi için dosyanın geri gönderilmesini istemiştir. Ayrıca, davacının manevi tazminat talebi de ele alınmamıştır. Daire, davacının infaz edilen günler için ayrı ayrı belirlenip faiz oranları ile hesaplanarak maddi tazminatın yeniden belirlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Sonuç olarak, davanın reddedilmesi gerektiğine karar veren daire, kanun maddeleri olarak CMK'nın 142. maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın 4-16 sayılı maddesine atıfta bulunmuştur.
12. Ceza Dairesi         2022/2115 E.  ,  2022/5301 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tazminat talebinin dayanağı olan ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/38 Esas - 2010/23 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kasten öldürme suçundan 28.11.2008 – 22.07.2009 ve 06.08.2009 - 21.01.2010 tarihleri arasında 404 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 05.04.2012 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
    Davacının 76.350,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 42.400,00 TL maddi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacının kahvehane işletmeciliği yaptığının belirtildiği ve davacı tarafça sunulan vergi kaydının bulunduğu dikkate alınarak, 2007 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen yıllık vergi beyannamelerinin onaylı birer sureti ilgili kurumdan temin edilip incelenerek maddi zararın belirlenmesi gerektiği, davacının gelirinin asgari ücret miktarından düşük olduğunun tespit edilmesi halinde ise tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, salt davacı tarafından sunulan vergi kaydı ve ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün cevabi yazısı dayanak gösterilerek eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, davacının tutuklu kaldığı dönemlerin 28.11.2008 – 22.07.2009 ve 06.08.2009 - 21.01.2010 tarihleri arasında infaz gördüğünün belirtildiği, davacının tutukluluğunun infazına 22.07.2009 tarihinden 06.08.2009 tarihinde kadar ara verildiği anlaşıldığından, maddi tazminat miktarlarının davacının infaz edilen tutuklu kaldığı dönemler için ayrı ayrı belirlenip tutukluluk başlangıç tarihlerine göre ayrı ayrı faiz belirlenmesi gerekirken davacı lehine ilk tutuklama tarihinden başlayacak şekilde yasal faiz işletilerek maddi tazminata hükmedilmesi, bozma ilamı sonrası Dairemizce gidilen görüş değişikliğine göre; 29.05.1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken maktu vekalet ücretinin yargılama giderleri kapsamında olduğu ve bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı, beraat eden davacı lehine hükmolunması gereken 3.000,00 TL maktu vekalet ücretinin maddi zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği, dairemizin 01.04.2014 tarih, 2013/29305 Esas – 2014/8012 Karar sayılı bozma ilamı öncesi verilen 13.12.2012 tarihli manevi tazminata ilişkin hükmün açıkça onanmadıkça kesinleşmiş sayılamayacağı gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda davacının manevi tazminat talebi ile ilgili olarak karar verilmemesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 4.100,44 TL maddi tazminatın 28.11.2008 tarihinden işletilecek yasal faizi ile, 3.045,04 TL maddi tazminatın 06.08.2009 tarihinden işletilecek yasal faizi ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın 28.11.2008 tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğine, davacı vekilinin hükmedilen tazminat miktarlarının eksik olduğuna ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 05.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara