Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13604 Esas 2012/4646 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13604
Karar No: 2012/4646

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13604 Esas 2012/4646 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, orman niteliği kaybederek bahçe niteliğine çıkarılan taşınmazların kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davacı, tespitlerin usulsüz yapıldığı gerekçesiyle iptalini talep ederken, davalı Hazine ise vekalet ücreti talep etmiştir. Mahkeme feragat nedeniyle davayı reddetmiş ancak vekalet ücreti talebini kabul etmemiştir. Davacının temyiz dilekçesi süresinde olmadığı için reddedilirken, Hazine'nin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm düzeltilmiş şekliyle onanmıştır. Kanun maddeleri ise 3402 sayılı yasa, 6831 sayılı yasa ve 6100 sayılı kanunun geçici 3. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 432 ve 433. maddeleridir.
20. Hukuk Dairesi         2011/13604 E.  ,  2012/4646 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili ile dahili davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, ... ilçesi, ... mahallesi 1325 ada 1-2-3-5 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı gerçek kişiler lehine kullanım şerhi verilerek Hazine adına bahçe niteliğiyle tespit edilmiştir. Davacı ..., dava konusu 1325 ada 1 - 2 - 3 - 5 ve 10 parsel sayılı taşınmazların davalı gerçek kişiler adına yapılan kadastro tespitlerinin usulsüz şekilde yapıldığını, Anayasanın 10. maddesinde ve ülkemizin tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi Ek 12. Protokolün 1. maddesine aykırı olduğu nedeniyle itiraz ettiğini belirterek yapılan tespitlerin iptali istemiyle dava açmıştır. Katılan davacı ... vekili ise, dava konusu 1325 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müvekkilinin murisi olan Ali Varsat mirasçıları ve ... ile birlikte kullanımında olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, davacının davasının feragat nedeniyle reddine ve Baklacı Mahallesi, 1325 ada 2 - 3 - 5 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 1325 ada 1 parsel sayılı taşınmaza karşı açılan davanın bu davadan ayrılmasına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından feragat eden vekilin yetki belgesinde açık olarak feragat yetkisi belirtilmemiş olduğu gerekçesiyle feragatin geçerli olmadığı iddiasıyla, dahili davalı Hazine vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    1) Hükmü katılma yoluyla temyiz eden davacı ... vekiline mahkeme hükmü 23/05/2011 tarihinde, davalı Hazinenin temyiz dilekçesi ise, 16/06/2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 432 ve 433. maddelerinde öngörülen sırasıyla 15 ve 10 günlük
    yasal süreler geçirildikten sonra, davacı ... vekili tarafından 28/06/2011 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2) Davalı Hazinenin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelindiğinde ise; mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değildir. Ancak, bu husus hükmün bozulmasına ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasına, "Davalı Hazine vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisine karşılık 3402 sayılı Yasanın 31/3. maddesi uyarınca 1100,00.-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın değişik 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,
    2) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden ise, hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 27/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara