Esas No: 2020/4512
Karar No: 2022/5330
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4512 Esas 2022/5330 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/4512 E. , 2022/5330 K.Özet:
Sanık, sevk ve idaresindeki araç ile yanında yolcu olarak bulunan bir kişiyle seyir halindeyken, önünde seyreden traktöre bağlı römorka arkadan çarpmış ve kazada yolcu hayatını kaybetmiştir. Sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilen kararda, sanığın asli kusurlu, ölen yolcunun tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Ancak, yargılamanın soruşturma sonuçları, toplanan deliller ve dosya kapsamına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirin yanlış değerlendirildiği ve bilinçli taksir koşullarının oluştuğu belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin taksirli yaralama suçu için sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmetmesi ve CMK'nın 231/11 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının taksirli suç olması nedeniyle yeniden ele alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesi ve CMK'nın 231/11 maddesi üzerinde durulmuştur.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 18.45 sıralarında temyiz dışı sanık sanık ...’in sevk ve idaresindeki aracı ile meskun mahal dışında, bölünmüş, tek yönlü, 7,00 metre genişliğinde, düz, eğimli, kuru, asfalt kaplama, aydınlatması olmayan yolda yanında yolcu olarak bulunan ... ile seyir halindeyken aynı istikamette önünde seyreden sanık ...’ın sevk ve idaresindeki traktöre bağlı ışık donanımı bulunmayan römorka arkadan çarptığı, kaza nedeniyle ...’ün vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde sanık ...’ın asli kusurlu, ölen ve temyiz dışı sanığın tali kusurlu olduğunun tespit edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin kusura, delillerin yanlış değerlendirildiğine ve saire ilişkin, katılan vekilinin ölenin kusuru olmadığına, raporlar arasında çelişki bulunduğuna ve saire ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Meskun mahal dışı, bölünmüş, tek yönlü, aydınlatması olmayan yolda, sanığın idaresindeki flaşörlü yanıp sönen, sarı ışıklı, dönerli uyarı lambası bulunmayan, yönetmelik gereği bulunması zorunlu römorkta yansıtıcı ve parlayıcı şekilde iki adet işaret levhası noksan olan traktör ve buna bağlı römork ile seyrettiği esnada, kendisi ile aynı yönde arkasından gelen aracın traktörün arkasına takılı römorka arkadan çarpması şeklinde gerçekleşen olayda bilinçli taksir koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinde tanımlı hak yoksunluklarının taksirli suçlarda uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden taksirle yaralama suçundan hüküm kurulurken anılan madde ile sanık hakkında hak yoksunluğuna hükmedilmesi,
2-CMK'nın 231/11 maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların denetim süresi içerisinde sanığın yeniden kasıtlı bir suç işlenmesi halinde açıklanacağının düzenlenmesi ve atılı suçun taksirli bir suç olması karşısında, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların yeniden ele alınması amacıyla ihbarda bulunulamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.