Esas No: 2012/4432
Karar No: 2012/6749
Karar Tarihi: 17.09.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4432 Esas 2012/6749 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 304 ada 123, 128, 130, 131 ve 281 parsel sayılı sırasıyla 4940,13, 6182,51, 773,74, 252,42 ve 7773,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kayıtları nedeniyle ...Vakfı adına tespit edilmiştir. Davacı asıl, husumeti Hazineye yönelttiği 24.07.2007 tarihli dilekçesinde; 304 ada 130 ve 131 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün eksik hesaplanarak bir bölümünün tespit dışı bırakıldığını, yine iki parsel arasında fiilen olmayan yolun krokide gösterildiğinden kazandırıcı zamanaşımına dayanarak tespitin iptali ve adına tescilini talep etmiş, davacı vekili ise; 03.08.2007 tarihli dilekçeyle, davalı ...Vakfı adına tespit edilen 304 ada 123, 128, 130 ve 281 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptal edilerek kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle müvekkili adına tespit ve tescilini talep etmiş, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda mahkemece yol ve tespit dışı bırakılan kısımlar yönünden mahkemenin görevsizliğine, 304 ada 123, 128, 130, 131 ve 281 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddiyle tespit gibi davalı ...Vakfı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre; Hazineye husumet yöneltilerek açılan ve mahkemece tespit dışı bırakılan kısım ile yol olarak tespiti yapılan bölümlere ilişkin verilen görevsizlik kararında isabetsizlik bulunmamasına göre, bu yöne ilişen yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile görevsizlik kararına ilişkin hükmün ONANMASINA,
2) Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davalı ...Vakfı’na ait vakfiye ve kroki kapsamında kaldığı ve taşınmazların davalı vakfa ait olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, taşınmazların 50 yılı aşkın zamandır malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu belirterek dava açmış, davalı ise taşınmazların vakfiye ve tapu kayıtları kapsamında kaldığı savunmasında bulunmuştur. Mahkemece; çekişmeli taşınmazların tespitine esas 11.05.1931 tarih 16,17,18,19 ile 22.04.1931 tarih 11 sıra numaralı tapu kayıtları yöntemince uygulanmamış, tapu kayıtlarının uygulanmasında komşu parsel tutanakları ve dayanağı belgelerden yararlanılmamış, teknik bilirkişiden tapu kaydının kapsamını gösteren denetime açık ve ayrıntılı rapor alınmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile haritaları, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler, tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği mercilerinden sorularak, varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında tespite esas ve davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları okunup, varsa revizyon gördükleri parseller de dikkate alınarak hudutları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, kayıtların başka yere revizyon görmüş olmasının, mutlaka o yere ait oldukları anlamına gelmeyeceği göz önünde bulundurularak kapsamı 3402 sayılı Yasa"nın 20. maddesine göre belirlenmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir, denetime açık ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının kapsamında kalması halinde tapu kayıtlarının davalı taraf yönünden hukuki kıymetini kaybedip kaybetmediği hususu tartışılmalı, tapu kayıtlarının hukuki kıymetini kaybetmediğinin ve çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kaldığının saptanması halinde tapulu taşınmazlarda sürdürülen zilyetliğin değer taşımayacağı düşünülmeli, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, gerektiğinde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 17.09.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.