Esas No: 2022/2179
Karar No: 2022/5299
Karar Tarihi: 05.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2179 Esas 2022/5299 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/2179 E. , 2022/5299 K.Özet:
Ceza Dairesi'nde görülen bir davada davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı ve davacı vekilleri tarafından temyiz edildi. Davacı, insan ticareti, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, fuhuş ve tehdit suçlarından dolayı gözaltına alındı ve tutuklu kaldı. Yargılama sonunda beraat etti, ancak tutuklama süresini ödemişti. Davacı, maddi ve manevi tazminat talebinde bulundu. Yerel mahkeme, davacı lehine 6.387,90 TL maddi, 6.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesine hükmetti. Daire, tazminat miktarlarının davacının infaz edilen tutuklu kaldığı dönemlere göre ayrı ayrı faiz belirlenmesi gerektiğine karar verdi ve yerel mahkemenin hükmünü bu nedenle bozdu. Daire ayrıca, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı ve tutuklu kaldığı süre gibi faktörleri dikkate alarak manevi tazminat miktarının yeniden belirlenmesi gerektiğini belirtti. Kararda; davacı lehine maddi tazminata hükmedilen miktarın fazla olmadığı ancak manevi tazminatın ölçütlere uymayacak şekilde eksik belirlendiği belirt
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/27 Esas – 2012/72 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının insan ticareti, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, fuhuş ve tehdit suçlarından 24.03.2008 - 04.06.2009 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı, davacının tutuklama müzekkeresinin 25.03.2008 – 01.04.2009 tarihleri arasında 372 gün ve 21.05.2009 - 04.06.2009 tarihleri arasında 14 gün olmak üzere toplamda 387 gün infaz gördüğü, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 06.10.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 75.000,00 TL maddi, 75.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 6.387,90 TL maddi, 6.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, ... 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 15.02.2016 tarihli cevabi yazısında davacının tutuklu kaldığı dönemlerin 25.03.2008 - 01.04.2009 ve 21.05.2009 - 04.06.2009 tarihleri arasında infaz gördüğünün belirtildiği, davacının tutukluluğunun infazına 01.04.2009 tarihinden 21.05.2009 tarihinde kadar ara verildiği anlaşıldığından, maddi ve manevi tazminat miktarlarının davacının infaz edilen tutuklu kaldığı dönemler için ayrı ayrı belirlenip tutukluluk başlangıç tarihlerine göre ayrı ayrı faiz belirlenmesi gerekirken ilk tutuklama tarihinden başlayacak şekilde yasal faiz işletilerek maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi, davacı tarafça dava dilekçesinde hükmedilecek tazminat miktarlarına gözaltına alınma tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesinin talep edilmesine rağmen, tutuklama tarihinden yasal faize hükmedilmesi, gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 24.03.2008 – 01.04.2009 tarihleri için 6.241,11 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tarzminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, 21.05.2009 - 04.06.2009 tarihleri için 245,99 TL maddi ve 500,00 TL manevi tazminatın 21.05.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine, davacı vekilinin, hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının 24.03.2008 – 01.04.2009 tarihleri arasında gözaltında ve tutuklu kaldığı dönem dönem açısından, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 05.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.