Esas No: 2015/13851
Karar No: 2015/6678
Karar Tarihi: 28.12.2015
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/13851 Esas 2015/6678 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Düşme, hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Katılan vekilinin 28.02.2011 havale tarihli temyiz dilekçesinde; ... ismine yer verilmiş ise de, hakkında daha önceden verilen hükümlerin onama ve ortadan kaldırma kararları ile Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesinin 2009/16033-2010/4369 ve 2006/5438-2009/2195 E-K sayılı ilamlarıyla kesinleştiği, temyize konu kararda ... hakkında hüküm ve tebliğnamede de görüş bulunmadığı, aynı temyiz dilekçesinde sanıklardan ... hakkında ise temyiz talebi bulunmadığından, bu iki sanık yönünden inceleme yapılmayıp, diğer sanıklar ... , ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümlere hasren yapılan incelemede;
1-Sanıklar ... ve ..."in “görevi kötüye kullanma”, ... ve ..."in ise “resmi belgede sahtecilik ile nitelikli dolandırıcılık” suçlarından verilen hükümlere yönelik incelemede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu cihetle, katılan vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, itiraz merciince de bu hususta bir karar verildiği görülmekle, dava dosyasının bu yönüyle incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanık ... hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Bozmaya uyularak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “nitelikli dolandırıcılık” suçunun cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 maddesinde öngörülen 5 yıllık asli zamanaşımının sanığın sorgusunun yapıldığı 16.03.2004 tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında aynı Yasanın 102/3 ve 104/2. maddeleri gereğince düşme kararı verilmiş ise de, mahkemenin kararının sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 28.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.