Esas No: 2020/6829
Karar No: 2022/5398
Karar Tarihi: 06.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6829 Esas 2022/5398 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/6829 E. , 2022/5398 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde olan sanığın, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonrasında kolluk görevlilerince alkolmetre ile yapılan ölçüm sonucunda 0,70 promil alkollü olduğunun tespit edildiği olayda; 01.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/7. maddesinde yer alan, ''Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.'' şeklindeki düzenleme karşısında; alkolmetre ile yapılan ölçüm sonucu 0,70 promil alkollü vaziyette idaresindeki araç ile kaza yaptığının tespit edildiği anlaşılmakla; atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen trafiği tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 3. fıkrası delaleti ile aynı maddenin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK'nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Basit yargılama usulü'' düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas - 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK'nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 06/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.