Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2410 Esas 2022/5384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2410
Karar No: 2022/5384
Karar Tarihi: 06.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2410 Esas 2022/5384 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2022/2410 E.  ,  2022/5384 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK'nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada mahkemece genel hükümlere göre yargılamaya devam edilmesine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi yerine 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
    Olay günü, gündüz vakti, meskun mahal içi, parke kaplı 7.50 metre genişliğindeki sokakta sanığın sevk ve idaresindeki otomobili yolun soluna park etmek için geri manevra yaptığı sırada aracının sol arka kısımları ile katılana çarpması neticesinde katılanın yüzde sabit iz ile duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde 6. derece kemik kırığı ile yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet kararı verilmesi bakımından mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, eksik incelemeye, savunma haklarının kısıtlandığına, HAGB hükümlerinin hatalı gerekçe ile uygulanmadığına, basit yargılama usulünün uygulanması gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin, katılan vekilinin bilinçli taksir koşullarının oluştuğuna, ceza miktarına, hapis cezasına hükmedilmesi gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    Sevk ve idaresindeki otomobil ile kazaya sebebiyet veren sanığın “B ve A2” sınıfı ehliyet belgesi bulunduğu anlaşılmakla, yalnızca "B" sınıfı ehliyet belgesinin TCK'nın 53/6 maddesi gereğince geçici olarak geri alınmasına karar verilmesi gerekirken sınıf belirtilmeksizin ehliyetinin geri alınması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün hükmün altıncı bendinde yer alan "53/6 uyarınca” ibaresinden sonra gelmek üzere “B sınıfı” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 06/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara