Esas No: 2011/16013
Karar No: 2012/4576
Karar Tarihi: 26.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16013 Esas 2012/4576 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir ve çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır. Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir belgelerin yerinde incelenmesi gerekmektedir. Taşınmazların niteliğinin belirlenmesi, kadastro tespit tarihinden önce en az iki zamanda birbirini izleyen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, çekişmeli taşınmazların sel baskınlarına maruz kalıp kalmadığı, aktif dere yatağında olup olmadığı, toprak yapısı ve sulu/kuru tarım arazisi olup olmadığı konularında uzmanlardan rapor alınmalıdır. Kadastro Yasasının 14. maddesi incelenerek, taşınmazların niteliği ve kullanım durumu belirlenmelidir. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur. Kanunlar: Kadastro Yasasının 17.maddesi, 14.maddesi, 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırması için 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.05.2010 tarih, 2010/6843 E., 2010/7247 K. sayılı bozma kararında özetle; "Mahkemece çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Çekişmeli 16 parselin güney sınırında dere bulunduğu halde, hükme esas alınan 24.04.2009 havale tarihli jeoloji bilirkişisi raporunda 16 parselle ilgili rapor düzenlenmemiş, 199 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise dere yatağında olduğu belirtilip gerek gözlem ve gerekse mahalli bilirkişiden edinilen bilgilere göre dere taşkınına maruz olmadığı belirtilmiştir. Jeoloji bilirkişi raporu kendi içinde çelişkilidir. Çelişkili ve eksik rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Diğer taraftan; 3402 sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tespit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazın, Kadastro Yasasının 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile kadastro tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift hava fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir
Somut olayda; mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
O halde; dava konusu taşınmazların orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yerler belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazların gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalıdır.
Somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca;
a) Çekişmeli taşınmazların sel baskınlarına maruz kalıp kalmadığı, aktif dere yatağında olup olmadığı, aktif dere yatağı ile olan kot farkı ve seddeye olan uzaklığı ve yüksekliği, toprak yapısı, , taşınmazlar akdif dere yatağı değil ise aktif dere yatağı olmaktan hangi tarihte çıktığı, konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı,
b) Keşif sırasında taşınmazları çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı,
c) Davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, 3402 sayılı Yasanın 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Yasanın 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi " gereğine değinilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, Hazine ile ilgisinin bulunmadığı, davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetleği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçe gösterilerek davanın reddi ile 197 ada 15, 16 ve 22 nolu parsellerin tespit gibi davalı ... adına ve 199 ada 1 nolu parselin tespit gibi davalılar ... ve ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 26/03/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.