Esas No: 2012/4241
Karar No: 2012/6498
Karar Tarihi: 12.09.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4241 Esas 2012/6498 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Kullanım kadastrosu sırasında Hasanpaşa Mahallesi mevkiinde bulunan 126 ada 9 parsel sayılı 376,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısının tespit edilemediği şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 09.05.2011 tarihinden beri davacının fiili kullanımında olduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmaz, tespit tarihi olan 29.06.2010 tarihi itibarıyla 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılarak bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine itiraza ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliği 01.01.1990 tarihinde satış senedi ile devraldığını ileri sürmüştür. Mahkemece, taşınmazın davacının kullanımında olduğu kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de, davacının çekişmeli taşınmazda 09.05.2011 tarihinden itibaren zilyet olduğu belirtilmiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının taşınmaz başında olduğu halde keşif yapılmalıdır. Keşifte mahalli bilirkişi, zilyetlik tanıkları ve 01.01.1990 tarihli senet tanıklarına davacının zilyetliğinin hangi tarihte başladığı hususu maddi olgulara dayalı olarak açıklattırılmalı, davacı dayanağı 01.01.1990 tarihli senet yöntemince uygulanmalı, tespit tarihi itibarı ile taşınmaz üzerinde davacının zilyet olup olmadığı tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli; davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespit tarihinden sonra başladığı sonucuna varıldığı takdirde zilyetliğe hukuken değer verilip verilmeyeceği tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, zilyetliğin başlangıcına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine"nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.