13. Hukuk Dairesi 2013/13336 E. , 2013/26272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı müteahhitin inşa ettiği binadan daire satın aldıklarını, 26 Nisan 2009 tarihinde teslim edilmesi gerekirken 2008 yılı Ağustos ayında teslim edildiğini,birçok eksiklikler bulunduğunu,iskan izininin alınmadığını,elektrik ve su aboneliği tesis edilmediğinden 3 ay süreyle 300-400" er TL fazladan ödemek zorunda kaldıklarını, arsa sahibi ..."ın eksik ve ayıplı işleri tespit ettirip noterlikten ihtarname keşidesinden de sonuç alınamadığını ileri sürerek,eksik ve ayıplı işlerin tamamlanması ve iskan izni alınabilmesi için yapılacak harcamalara karşılık her biri için fazlası saklı 100,00 TL"nin 26 Nisan 2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline,davalı tarafından iskan izni alınmasına karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta temel ilişki, müteahhit olan davalının inşa ettiği binadan, davacıların daire satın almış olmasından kaynaklanmakta olup,taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle davacıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.