Esas No: 2010/1356
Karar No: 2011/1788
Karar Tarihi: 01.03.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/1356 Esas 2011/1788 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.06.1985-31.04.1991 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.06.1985 – 31.04.1991 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 01.06.1985 – 31.04.1991 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık süresi dışında kalan günlerde 1479 sayılı Yasa kapsamında esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının nakliyecilik mesleği nedeniyle 11.02.1983-20.06.1997 tarihleri arasında ... Ticaret Odasında ve ... Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı olduğu, 22.03.1985 tarihinde başlayan esnaf Bağ-Kur sigortalılğının 01.06.1985 tarihinde başlayan 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle 31.05.1985 tarihinde durdurulduğu, davacının 01.06.1985 – 30.04.1991 tarihleri arasında 1985 yılında 210 gün, 1986 yılında 360 gün, 1987 yılında 285 gün, 1988 yılında 180 gün, 1989 yılında 180 gün, 1990 yılında 170 gün, 1991 yılında 20 gün 506 sayılı Yasa"ya tabi çalışmasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekten davacının 22.03.1985 tarihinde başlayan esnaf Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışan 01.06.1985–30.04.1991 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı bulunmaktadır. Bu durumda yapılacak iş, "çakışan sigortalılık durumunda" hangi kurumdaki çalışmanın esas alınacağını saptamaktır.
"Çakışan sigortalılık sorununu" gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı Bağ-kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam ede gelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde "Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların" ( K ) bendinde ise. "Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların" sigortalı sayılmayacağı" belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu"nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin Bağ-Kur kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında. başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp, önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır ( 03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı ).
Somut olayda, davacının 11.02.1983 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden Oda ve sicil kaydı nedeniyle Bağ-Kur zorunlu sigortalılığına geçerlilik tanınarak 01.06.1985 – 31.04.1991 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı kabul edilmesi yerindedir. Ancak çakışan sigortalılık hallerinde önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa çakışan dönemin tamamında geçerlik tanındığından tespit edilen dönem içerisinde kalan diğer sigortalılık geçerliliğini yitirir. Bu nedenlerle mahkemenin 11.02.1983 tarihinde başlayan ve kesintisiz devam eden Oda ve sicil kaydı nedeniyle davacının 01.06.1985 – 31.04.1991 tarihleri arasında esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine çakışan 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığın iptaline karar verilmesi gerekirken bu dönem içerisinde kalan 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığa geçerlilik tanıması doğru değildir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.