Esas No: 2010/1362
Karar No: 2011/1779
Karar Tarihi: 01.03.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/1362 Esas 2011/1779 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, eksik işçilik bildirimi nedeniyle Kurum tarafından tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacı şirketin eksik işçilik bildiriminde bulunduğu gerekçesiyle davalı Kurumca tahakkuk ettirilen ek prim ve gecikme zammının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalı Kurumun davacı adına 2007/9 aya ek tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına ilişkin tahakkuk işleminin iptaline ve bundan dolayı davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı ... "nun ... Organize Sanayi Bölgesinden ihale yoluyla " beton kanal kablo tesisi ve havai hatların montajı ve demotajı" işini aldığı, 12/10/2005-30/9/2007 tarihleri arasında sonuçlandırılan iş nedeniyle davacıya 309.572,28 TL ödeme yapıldığı, davacının Kuruma 46.294,35 TL sigorta primine esas kazanç bildirdiği, Kurumun asgari işçilik oranını % 30 olarak belirlediği, sigorta müfettişince hazırlanan 14/10/2008 günlü rapor ve eklerine göre 309.572,28 TL hakediş ve 50.366,00 TL faturalı ödemelere göre işçilik miktarının 77.761,89 TL olduğu, Kuruma bildirilen işçilik miktarının düşülmesi ile 31.467,54 TL eksik işçilik bildirildiğinin saptandığı, bu matrah üzerinden hesaplanan 13.329,00 TL prim ve 4.150,00 TL gecikme zammının davacıdan istendiği, davacının itirazının SGK Kayseri İl Müdürlüğü İtiraz Komisyonu Başkanlığı"nın 06/03/2009 günlü kararıyla reddedildiği, mahkemece yapılan keşif sonrası elektrik mühendisi, hukukçu ve mali müşavir bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda asgari işçilik oranının % 13 olduğu kabul edilerek Kurumun davacı adına 2007/9 aya ek tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammına ilişkin tahakkuk işleminin iptaline ve bundan dolayı davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
04.10.2000 tarih ve 616 sayılı KHK"nın 66. maddesi ile sigorta müfettişlerinin işyerlerinde belirtilen nitelikte inceleme ve ölçümleme yapma ve bu raporlara dayalı olarak da Kurum tarafından re"sen prim tahakkuk ettirme yetkilerini düzenleyen 4792 sayılı Yasa"nın 3917 sayılı Yasa ile değişik 6. maddesi yürürlükten kaldırılmış, ne var ki, 616 sayılı KHK Anayasa Mahkemesi"nin 31.10.2000 tarihli kararı ile iptal edilmiş, iptal kararı 10.11.2000 günlü Resmi Gazete"de yayımlanmış ve iptal kararı yayım tarihinden bir yıl sonra 10.11.2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa"nın 37. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesinin 7. fıkrasında fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden ya da kamu kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup, bu kanun uyarınca Kurum"a verilmesi
gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi halinde, bu belgenin Kurum"ca resen düzenleneceği ve muhteviyatı sigorta primleri Kurum"ca tespit edilerek işverene tebliğ edileceği,işverenin,tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebileceği, itirazın reddi halinde işverenin kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili mahkemeye başvurabileceği, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa"nın 49. maddesi ile değişik "Sigorta Müfettişlerinin Teftiş Yetkileri Başlıklı" 506 sayılı Yasa"nın 130. maddesinin 2. fıkrasında "işverenin Kurum"a emsaline, yapılan işin nitelik, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi için gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun Kurum"ca saptanması halinde işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan
işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurları dikkate alarak sigorta müfettişi tarafından tespit edileceği" belirtilmiştir. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 85/1.ve 17.04.2008 tarihli 5754 sayılı Yasa"nın 50. maddesi ile değişik 86. maddesinin 7.fıkrasında da bu mevcut düzenleme aynen yer almıştır.
Somut olayda, bilirkişiler tarafından sunulan raporda asgari işçilik oranının % 13 olduğu belirtilmiş ise de SGK Sigorta Primleri Daire Başkanlığının asgari işçilik oranını % 30 olarak belirleyen 12.02.2008 günlü kararının dayanağı belge ve bilgiler getirtilmediğinden Kurumun asgari işçilik oranını hangi verilere göre belirlediği ve asgari işçilik oranını belirleyen karardaki saptamaların da hangi nedenlerle yerinde olmadığı açıklanmamıştır.
Yapılacak iş, ihale ile alınan işe ait tüm ihale evrakı ve eklerinin, davalı şirketin ticari defter, kayıt ve belgelerinin SGK Sigorta Primleri Daire Başkanlığından asgari işçilik oranının tespitine esas tüm belge ve bilgiler ile davalı Kurumun ölçümlemeye esas aldığı müfettiş raporu ve eklerinin tümünü getirtmek, davacı Şirkete ait defter ve gelir gider kayıtları ile Kuruma bildirilen işçilik miktarı ve ücret ödeme belgeleri temin edilip dava konusu işle ilgili asgari işçiliği teknik usullerle saptamasını bilen hukukçu, mali müşavir ve elektrik mühendisinden oluşan üç bilirkişi seçmek suretiyle oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde inceleme yapmak suretiyle gerçek biçimde işçilik oranını saptamak bilirkişiler tarafından belirlenen işçilik oranının Kurumca belirlenen orandan daha düşük olması halinde bilirkişilere bunun gerekçesi ve nedenlerini açıklattırmak, raporu dosyadaki bilgi ve belgelerle karşılaştırarak sonucuna göre bir karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.