Esas No: 2020/1886
Karar No: 2022/5413
Karar Tarihi: 07.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/1886 Esas 2022/5413 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/1886 E. , 2022/5413 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
59 yaşında ve yalnız yaşayan sanık ... ile komşusu olan katılan mağdur ... arasında adliye yansıyan önceye dayalı husumet olup, sanığın evinin çatısına kurdurduğu kayıtta olmayan kamera düzeneği ile mağdurun yaşadığı evin avlusunu ve avlu girişini seyrettiğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın, şikayete konu kamerayı güvenlik amacıyla ve komşularının kasıtlı olarak kendisine rahatsızlık veren davranışlarını ispatlamak için takdırdığına yönelik savunmasının aksine, mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporundaki; “…1. Söz konusu kameranın sanığa ait ikametin teras katında, katılanın avlusunu ve ikametinin girişini gösterebilecek şekilde bir yere konulduğu, kamera, terası çekmek amacıyla konuldu ise; kamerayı bu duvarın üzerine koymaması ve değiştirmesi halinde çok sayıda yere konulabileceği ve sorunun çözülebileceği tespit edilmiştir. 2. Kaydedilen mesafenin yaklaşık 6.5 metre 30 metre arasında olduğu, kesintisiz çekim yapma süresinin sabit kamerada ve diğer telefon ya da kamerada harddiskin kapasitesine göre, gece gündüz durumuna göre, çekim kalitesine göre değişebileceği, ancak kendi beyanına göre sabit kameraların 1 hafta ile 10 günde bir kaydın silindiği ve yeni kaydın oluştuğu, 3. Kamera katılanın istikametine çevrildiğinde; mağdurun avlusunu, içindeki şahısların cinsiyeti ile kim olduklarının ilk bakışta görülmesinin mümkün olduğu, 4. Mağdura ait ikametin girişinden uzaktaki görüntülerin net şekilde algılandığı, 5. Suça konu sabit kamera sisteminde, oynar başlığa ve harekete duyarlı sensörlere rastlanılmamıştır, ancak el ile kameranın açısı değiştiğinde katılana ait avluyu ve ikamet girişini gösterebilmektedir, 6. Keşif sırasında kameranın çekim istikametinin sanığın kendi terası olduğu görülmüştür, ancak 20.10.2014 tarihinde olay yeri görgü ve tespit tutanağına göre kameranın çekim istikametinin katılana ait avlu giriş demir kapısı istikameti olduğu, 2015 tarihinde alınan kayıtta terasın duvar istikametini çektiği tespit edilmiştir, 7. Kamera düzeneği olmadan da sanığın teras katından katılanın avlusu, avluya giriş kapısı ile ikamete giriş kapısı rahatlıkla görülmektedir, 8. Keşif sırasında sabit kameranın faal ve aktif olduğu, kayıt yaptığı görülmüştür. Tüm bu tespitlerden sonra kameranın bu duvara konulmasının bir zorunluluktan kaynaklanmadığı, yerinin değiştirilmesi ve başka bir yere konulması halinde sorunun çözülebileceği…” şeklindeki tespitler, soruşturma evresinde kolluk görevlilerince düzenlenen 28.10.2014 tarihli olay yeri görgü tespit tutanağı ve dosyada mevcut diğer delillerle ile birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, evinin teras duvarı üzerine, kişisel güvenliğini sağlamak için konulması ve çekim açısının ayarlanması bakımından pek çok seçeneğe sahip olmasına rağmen komşusu olan mağdurun yaşadığı evin özel bir çaba göstermeksizin rahatlıkla görebildiği avlusu ve avlu girişini gösterecek şekilde çekim yapmak amacıyla kamera yerleştirip, mağdurun huzur ve sükununu bozması nedeniyle TCK'nın 123/1. madde ve fıkrasındaki kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, eylem yalnızca özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilip, dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle sanık hakkında CMK’nın 223/2-a. madde, fıkra ve bendi gereğince beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.