21. Hukuk Dairesi 2010/1165 E. , 2011/1772 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, yurt dışı çalışmaları nedeniyle iptal edilen tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreler için ödediği primlerin yasal faiziyle birlikte Kurumun tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının yurt dışı çalışmaları nedeni ile iptal edilen Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreler için ödediği primlerin yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulü ile fuzulen ödenen 5.338,91 TL nin 01.07.2007 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyada içeriğinden; davacının 19.01.2001 tarihli giriş bildirgesi ile 01.02.2001 tarihinden itibaren 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalı olarak tescilinin yapıldığı, 27.11.1979-19.01.2007 tarihleri arasında Almanya"da bulunup işsizilik maaşı ve hastalık yardımı aldığı bu nedenle Kurum tarafından 08.06.2007 tarihli işlem ile davacının Bağ-Kur sigortalılığının,01.02.2001 tarihi itibari ile sona erdildiği, 21.05.2009 tarihinde Kurum kayıtlarına giren dilekçe ile davacı, fazla ödenen primler nedeni ile Kurumdan alacaklı olduğu 5.338,91 TL prim alacağının her bir primin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istediği ve Kurum tarafından yasal faiz ile birlikte ödenmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile isteminin ret edildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Yasa’nın 55 maddesinde yanlış ve yersiz olarak alındığı anlaşılan primlerin, alındığı tarihten itibaren 10 sene geçmemiş ise sigortalıya geri verileceği bildirilmiştir .
Borçlar Kanununun 61. maddesine göre geçerli bir neden olmaksızın veya gerçekleşmemiş ya da sonradan ortadan kalkmış bir nedene dayanılarak alınmış olan şeyin iadesi gerekir. Sebepsiz zenginleşmenin iyi niyetli ya da kötü niyetli olması istirdat hakkının esasını etkilemez ise de iade ile sorumlu olan kişinin sorumlu olduğu paranın faizi ile sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda etkilidir. İyi niyetli sebepsiz zenginleşen direnime düştüğü andan itibaren direnme faizi ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda davacının fuzulen ödenen primlerin iadesi ile ilgili 21.05.2009 tarihinde Kuruma başvurmuş olması karşısında ve Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği tarihte yurt dışında bulunması ile ilgili olarak davalı Kuruma bilgi vermemiş olması nedeniyle davalı Kurumun tereddüde düştüğü 21.05.2009 tarihinden itibaren faiz ödemekle sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece 21.05.2009 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken 01.07.2007 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan "01.07.2007" tarihinin silinerek yerine “21.05.2009” tarihinin yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA,fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 01.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.